0553 661 52 02 asli@arslantas.av.tr

UYUŞTURUCU MADDE SUÇU NEDİR? (tck 188)

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma fiilleri kanunda suç olarak düzenlenmiştir. Uyuşturucu madde suçu olarak kabul edilen fiiller ve cezaları Türk Ceza Kanununun 188- 191.maddeleri arasında düzenlenmiştir.

UYUŞTURUCU MADDE NEDİR?

Uyuşturucu veya uyarıcı etkisi yapan ve kişilerde bağımlılık meydana getiren bütün maddelerin, bu suçun konusunu oluşturacağı kabul edilmiştir.

UYUŞTURUCU MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇLARI NELERDİR?

Uyuşturucu maddelerin farklı alanlarda üretim, satış ve ticaret amacıyla alımları başlı başına suçtur. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

  • Uyuşturucu Madde İmal Etme Suçu

Uyuşturucu madde elde edilmesini mümkün kılan bütün işlemleri ifade eder. Uyuşturucu maddelerin arıtılması ve diğer uyuşturucu maddelere dönüştürülmesi işlemlerini kapsar. Uyuşturucu madde imal etme, en az iki farklı maddenin, kimyasal tepkimeye sokulması sonucu uyuşturucu özelliği bulunan yeni bir madde elde edilmesi, bir uyuşturucu maddenin başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürülmesi ya da bir uyuşturucu maddenin arıtılması işlemidir. Maddenin niteliğinde değişiklik yapmayan işlemler imal olarak kabul edilmez. Uyuşturucu maddelerin imalinde kullanılan hammadde ve eşyaların ele geçirilmesi halinde bu suçun işlendiği kabul edilir. Bu suçtan dolayı verilecek cezanın belirlenmesinde ele geçirilen uyuşturucunun niteliği ve miktarı oldukça önemlidir.

  • Uyuşturucu Madde İthal Etme Suçu

Uyuşturucu madde ithal etme suçu, uyuşturucu maddenin ülke sınırından içeri sokulmasıdır. Burada önemli olan ithal edilen uyuşturucu maddenin “kullanma amacı dışında bir amaçla” ithal edilmesi gerekmesidir. Yani eğer kişi uyuşturucu maddeyi kullanma amacıyla getirdiyse bu suç oluşmaz.

  • Uyuşturucu Madde İhraç Etme Suçu

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin gümrük kapısı olan yerlerden dışarıya çıkarılması amaçlandığında bu suç meydana gelir. Bu suçun tamamlanması için uyuşturucu maddenin dışarı çıkarılması fiili gerçekleşmiş olmalıdır. Eğer uyuşturucu madde dışarı çıkarılmadan gümrük kapısında yakalanırsa bu durumda suça teşebbüs ettiği kabul edilir. Uyuşturucu ve uyarıcı madde ihraç etme suçunun icra hareketleri gümrük beyanı ile başlar.

  • Uyuşturucu Madde Sevk veya Nakletme Suçu

Uyuşturucu maddeyi nakletmek bizzat kişinin kendisi tarafından yapılmaktadır. Kişinin kendisi tarafından uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir yerden bir yere götürülmesidir. Uyuşturucu madde sevk etmek ise uyuşturucu maddenin bir yerden bir yere bir başka kişi aracılığıyla gönderilmesidir. Burada iki fiilin de ortak noktası uyuşturucu ve uyarıcı maddenin kullanma amacı dışında bir amaçla göndermesi veya taşınmasıdır.

  • Uyuşturucu Madde Kabul Etme ve Bulundurma Suçu

Kişinin kendi kişisel kullanımı dışında bir amaçla uyuşturucu maddeyi kabul etmesi ve bulundurması suç olarak kabul edilmektedir. Uyuşturucu Madde Kabul Etme bir kişinin başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi herhangi bir karşılık vermeden üzerine almasıdır. Uyuşturucu madde bulundurma bir kişinin kendisine veya başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi elinde tutmasıdır.

  • Uyuşturucu Madde Satma, Satın Alma

Uyuşturucu madde satın alma, uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin üzerinde tasarruf edebilme hakkının bir bedel veya başka bir değer karşılığı elde edilmesidir.

UYUŞTURUCU UYARICI MADDE İHRACATI İLE UYUŞTURUCU MADDE NAKLETME ARASINDAKİ FARK

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin gümrük kapısı olan yerlerden yurt dışına çıkarılması amaçlandığında, ihraç suçunun icra hareketinin gümrük memuruna beyanla başlamaktadır. Yani gümrük memuruna beyan henüz gerçekleşmemişse ihraç fiili başlamamıştır. İhraç fiili başlamadıysa uyuşturucu madde ihracatına teşebbüs suçu da oluşmaz. Çünkü icra hareketleri henüz başlamamıştır. Örneğin sanık tarafından kargo şirketlerine teslim edildikten sonra, gümrük memurlarına beyan aşamasına gelmeden önce uyuşturucu madde ele geçirilirse böylece uyuşturucu madde ihraç etme suçunun hareketi başlamadığından uyuşturucu madde nakletme suçu oluşur. Bir başka örnekte sanığın yurt dışına gönderilmek üzere suç konusu uyuşturucu maddelerin bulunduğu paketleri kargo şirketlerine teslim etmesi ve yakalanması halinde uyuşturucu madde ihraç etme suçu değil uyuşturucu madde bulundurup nakletme suçu meydana gelir.

KULLANMAK AMACIYLA UYUŞTURUCU MADDE SATIN ALMAK VEYA BULUNDURMAK SUÇ MUDUR?

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçtur. Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Ertelenme süresi içerisinde şüpheli hakkında 1 yıl denetimli serbestlik uygulanır. Mahkeme bu süreçte doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik kararı birlikte verebilir. Sanığın erteleme süresi zarfında;

a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,

b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,

c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,

durumlarından biri gerçekleşirse sanık hakkında kamu davası açılır.,

UYUŞTURUCU MADDE SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, 20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir (TCK md.188/1-2)
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren (temin eden), sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz (TCK md.188/3).
  • Yukarıdaki belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfın olması, halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır (Tck md.188/4).                                                                                                                                                
  • Uyuşturucu madde satma, satışa arzetme, başkalarına verme (temin etme), sevk eetme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme, bulundurma fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, halinde seuçun cezası 15 yıldan az olmamak üzere hapis ve 30 bin güne kadar adli para cezasıdır (TCK md. 188/4)
  • Yukarıdaki tüm uyuşturucu suçlarının, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır (TCK md.188/5).                                      
  • Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir (TCK md.188/6).          
  • Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır (TCK md.188/7).                                                                                                                                     
  • Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır (TCK md.188/8).

ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİ UYGULANIR MI?

Kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması etkin pişmanlıktır. Uyuşturucu suçuyla alakalı ise pişmanlığın iki durumda gerçekleşmesiyle pişmanlığın değerlendirilmesi meydana gelir.

1-) Suçun işlendiği resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce etkin pişmanlık

Bu suçu işleyen kişi resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce resmi makamlara haber verirse, suçu işleyen kişilerin yakalanması için yardımcı olursa hakkınca ceza verilmez. Yani burada önemli olan resmi makamların bu suçtan haberinin olmaması ve resmi makamlara bu suçun ve suçu işleyenlerin ihbar edilmesidir. Burada resmi makamlara yardım edilmesi halinde yardım eden kişilerin cezalandırılmayacağı kabul edilmektedir. Bu durum Türk Ceza Kanunun 192.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

2-) Suçun işlendiği resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlık

TCK madde 192/3’de ise suçun işlendiği “resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonraki” etkin pişmanlık halini düzenlemiştir. Buna göre, bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

Yargıtay etkin pişmanlık konusunda failin samimi olmasını ve verdiği bilgilerin işe yarar nitelikte olmasını aramaktadır.  Yargıtay 2015/17274 E.  , 2016/270 K. sayılı kararında “…Sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair aleyhine delil bulunmadığı aşamada, kendisiyle görüşen kolluk görevlilerine uyuşturucu madde ticareti yaptığını kabul edip ikametinde bulundurduğu uyuşturucu maddeleri teslim edebileceğini beyan ederek yerini göstermek suretiyle kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden…”, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerini uygulamıştır.

UYUŞTURUCU KULLANMA AMACIYLA ALMAK İLE UYUŞTURUCU TİCARETİ ARASINDAKİ FARK

Uyuşturucu madde ticareti suçunun cezası oldukça ağırdır. Fakat onun aksine uyuşturucu madde kullanma suçunda denetimli serbestlik ve tedavi şeklinde daha hafif bir ceza uygulanmaktadır. Mahkemeler kişinin yaptığı fiilin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak amacıyla uyuşturucu almak mı olduğuna karar verirken bazı sebeplere bakmaktadır. Burada dikkate alınan deliller ikamet arama, yakalama, muhafaza altına alma, mülakat, Cumhuriyet savcısı ile telefon görüşmesi ve talimat alma tutanağı, sanığın savunması gibi belgeler dikkate alınmaktadır. Bunun yanı sıra sanığın üzerinde  uyuşturucu madde bulunduysa bu uyuşturucu maddenin miktarına da bakılmaktadır. Eğer ki uyuşturucu madde kişinin kullanım miktarını aşacak kadar fazlaysa o zaman uyuşturucu ticareti suçu açısından şüpheler kuvvetlenir. Burada en önemli konu şudur, yerleşik mahkeme kararlarına göre uyuşturucuyu satmak için değil kullanmak için elinde bulunduran kişiye sadece şüpheye dayanılarak uyuşturucu satma suçu cezası verilmemektedir.

T.C. YARGITAY CEZA GENEL KURULU Esas : 2012/1335 Karar : 2013/423 Tarih: 22.10.2013

‘Fiilin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturacağının belirlenmesinde etkin rol oynayan husus, sanığın amacıdır. Uyuşturucu madde bulundurmanın kullanma amacına yönelik olup olmadığının tespit edilmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı ölçütler bulunmaktadır.

Bu ölçütlerden ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma ya da devir veya tedarik etme hususunda herhangi bir davranış içerisine girip girmediği, ikincisi; uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Şahsi kullanımı için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin evinde veya işyerinde bulundurmaktadır. Uyuşturucu maddenin çok sayıda ve özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde bulunması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartı sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yer veya yakınında hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirti olacaktır. Kabul edilen üçüncü ölçüt ise bulundurulan uyuşturucu veya uyarıcı madde miktarıdır. Şahsi kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliği, cinsi ve kalitesi ile somut olayın özelliklerine göre değişiklik gösterebilmektedir.

Adli Tıp Kurumu tarafından esrar kullananların her defasında bir ila bir buçuk gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebilecekleri değerlendirilmektedir. Yine esrar kullanma alışkanlığı olanların, birkaç aylık ihtiyacı karşılayabilecek miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında ya da kolay ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre esrar kullanan faillerin, olağan sayılan bir süre içerisinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları durumunda, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı, ancak uyuşturucu maddenin ticaret amacıyla bulundurulduğuna ilişkin başkaca somut delil yoksa şahsi ihtiyaç ya da daha az miktarda uyuşturucu madde bulundurulmasının kullanmak amacı taşıdığı kabul edilmelidir.

Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” şeklinde, Latincede ise “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi halinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Bir ihbar üzerine yakalanan sanığın üzerinde taşıdığı poşetin içerisinde ele geçirilen kenevir bitkisi dışında, uyuşturucu madde ticareti yaptığı yolunda teknik ya da fiziki takip, tanık beyanı, iletişimin tespiti v.b. gibi somut, yeterli, her türlü şüpheden arınmış, kesin ve inandırıcı herhangi bir delil elde edilememesi, uygulamada ilke olarak kabul edilen yıllık uyuşturucu madde kullanım miktarı göz önünde bulundurulduğunda, adli raporda belirtilen 345,510 gramlık esrar maddesinin yıllık şahsi kullanım sınırları içerisinde olması, sanığın uyuşturucu maddeyi satmak için değil kullanmak amacıyla satın aldığı yönündeki aksi kanıtlanamayan istikrarlı savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği şüphe boyutundan öteye geçememektedir.

Bu itibarla; sanığın sübuta eren eyleminin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu yönündeki Özel Daire bozma ilamında bir isabetsizlik bulunmadığından, itirazın reddine karar verilmelidir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE, Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.10.2013 tarihinde yapılan müzakerede yeterli çoğunluk sağlanamadığından, 22.10.2013 günü yapılan ikinci müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.’

KULLANMAK AMACIYLA UYUŞTURUCU SATIN ALMANIN CEZASI NEDİR?

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak

Türk Ceza Kanunu Madde 191

(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır. Erteleme kararı kolluk birimlerine de bildirilir.

(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verir.

(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;

a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,

b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,

c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde hakkında kamu davası açılır.

(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.

(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.

(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

(8) Bu Kanunun;

a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,

b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.

(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.

(10) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

KULLANMAK AMACIYLA UYUŞTURUCU SATIN ALMA SUÇUNUN FAİLİ VE MAĞDURU KİMDİR?

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçuyla, diğer uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından farklı olarak, genel sağlığın yanında bireyin sağlığı da koruma altına alınmaktadır. Herkes bu suçun faili olabilir. Suçun mağduru ise toplumdur.

Suçun konusu uyuşturucu ve uyarıcı maddedir. Uyuşturucu veya uyarıcı etkisi yapan ve kişilerde bağımlılık meydana getiren bütün maddeler uyuşturucu ve uyarıcı madde olarak kabul edilmektedir.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma eylemlerinde mutlaka kullanma amacının bulunması gereklidir.

KULLANMAK AMACIYLA UYUŞTURUCU SATIN ALMA SUÇUNUN ŞARTLARI NELERDİR?

Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde satın alma suçunun oluşabilmesi için, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılması şeklindeki hareketlerden birinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Ceza davalarında en önemli şey sözlü savunmadır. Ceza davalarında hak kaybına uğramamak için tüm süreçlerde uzman ceza avukatı desteği almak çok önemlidir. Ceza hukuku ile ilgili diğer makalelerimize buradan ulaşabilirsiniz.

Ceza Hukukunda önemli diğer makalelerimiz

MAĞDUR, SUÇTAN ZARAR GÖREN VE MALEN SORUMLU NEDİR?

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE CEZASI NEDİR?

MALA ZARAR VERME SUÇU VE CEZASI 

TEHDİT SUÇU VE CEZASI