Tasarrufun İptali Davası İcra ve İflas Kanunu 277.maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Borçlunun üçüncü kişiyle yapmış olduğu alacaklısının zarara uğratmak amacıyla yani mal kaçırmak amacı ile yaptığı işlemleri iptal etmek için açılan bir davadır.
Tasarrufun İptali Davası Nedir?
İcra ve İflas Kanunda düzenlenen Tasarrufun İptali Davasında amaç haciz veya iflas yoluyla takipte borçlunun alacaklıdan mal kaçırmasını önlemektir. Bu dava sonucunda malin mülkiyeti el değiştirmez. Başka bir deyişle, bu dava sonucunda davayı kazan davacı dava konusu mal borçlunun mülkiyetinden hiç çıkmamış gibi haczettirip satılması suretiyle alacağına ulaşır. (İİK m.283/f.1) İptal kararlarının icra edilmesi için kesinleşmesi gerekmez.
İptal davasına konu yapılan işlemler hukuken geçerli işlemlerdir. Bu işlemler mahkemenin kararıyla da geçerli hale gelmez. Karar sadece alacaklıya dava konusu yapılan malın borçlunun malı gibi satılmasını isteme hakkı verir. Mahkeme davayı kabul ederse alacaklı, dava konusu malın satılmasını paraya çevrilmesini talep eder. Alacaklı alacağına kavuştuktan sonra geriye arta kalan kısım borçluya değil üçüncü kişiye verilir. Hukuki süreçlerin karmaşıklığı göz önünde bulundurularak uzman bir avukattan destek alınması tavsiye edilir.

Tasarrufun İptali Davası Şartları Nelerdir?
Tasarrufun iptali davası, borçlunun malvarlığını alacaklılarından kaçırmak amacıyla yaptığı işlemlerin iptalini talep etmek için açılan bir dava türüdür. Bu davada, alacaklılar borçlunun yaptığı tasarrufun hükümsüz sayılmasını ve malvarlığının haciz edilerek borcun tahsil edilmesini talep eder. Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir. İşte tasarrufun iptali davasının şartları:
1. Borçlu Hakkında Takip Yapılmış Olması
- Alacaklının, borçluya karşı bir icra takibi başlatmış olması gerekir.
- Bu takip kesinleşmiş olmalıdır yani borçlunun borcunu ödemediği sabit olmalıdır.
2. Borçlunun Malvarlığını Azaltıcı Tasarruf İşlemi Yapması
- Borçlu, malvarlığını azaltacak bir işlem yapmış olmalıdır. Örneğin, satış, bağış, devir veya diğer malvarlığı devri işlemleri.
- Tasarruf işlemi, borçlunun borçlarını ödeyemez hale gelmesine veya alacaklının alacağına ulaşmasını imkânsız hale getirmiş olmalıdır.
3. Tasarrufun Zarar Verici Nitelikte Olması
- Yapılan tasarruf işlemi, alacaklının alacağını tahsil etmesini engelliyor ya da zorlaştırıyor olmalıdır.
4. Tasarrufun İptale Tabi Olması
Tasarrufun iptale tabi olması için tasarrufun türü önemlidir. Üç temel tasarruf türü bulunmaktadır:
- Karşılıksız Tasarruflar: Bağışlama gibi işlemler, alacaklılara zarar verdiği varsayılarak iptale tabidir.
- Borçlu ile Üçüncü Kişi Arasındaki İlliyet: Borçlu, yakın akrabalarına ya da güvendiği kişilere düşük bedelle mal devrediyorsa bu tasarruflar da iptale tabi olabilir.
- Aciz Halinde Yapılan Tasarruflar: Borçlu, borçlarını ödeyemez haldeyken yaptığı işlemler iptale tabi olabilir.
5. Davanın Süresi
- Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemini yaptığı tarihten itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır.
6. Dava Açılacak Kişi
- Davalı, borçlu ile işlem yapan üçüncü kişi (örneğin, malı satın alan kişi) ya da bu üçüncü kişiden malı devralan bir başkası olabilir.
7. İyiniyetin İspatı
- Üçüncü kişi, işlem sırasında borçlunun alacaklılarından mal kaçırma amacı olmadığını ispat edebilir. Eğer iyiniyetli olduğu ispatlanırsa, dava reddedilebilir.
Tasarrufun iptali davası, borçlunun kötü niyetli tasarruflarını engellemek ve alacaklıların haklarını korumak için kullanılan güçlü bir hukuki araçtır. Bu nedenle, şartların dikkatlice değerlendirilmesi ve hukuki destek alınması önemlidir.
İptal Edilebilen Tasarruflar Nelerdir?
Tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturan işlemler kanunda belirlenmiştir. Bu davanın konusunu oluşturan işlemlerin ortak özelliği hukuken geçerli bir işlem olması ve tasarruf işlemi olmasıdır. Bu nedenle hukuken geçersiz veya borçlandırıcı (taahhüt) işlemleri bu davanın konusunu oluşturmaz.
1- İvazsız Tasarruflar (Bağışlamalar) – İİK madde 278
Hacizden, haczedilecek mal bulunmaması durumunda aciz belgesi verilmesi tarihinden itibaren veya iflasın açılmasından önceki 2 yıl içinde yapılmış karşılıksız kazandırmalar iptale tabidir. (İİK m.278) Ancak mutad hediyeler yani olağan/ alışılmış hediyeler iptal davasının konusunu oluşturmaz.
Kanuna göre bütün bağışlamalar iptale tabidir. Öte yandan aşağıdaki işlemler karşılıksız olmasa bile bağışlama sayılır ve iptal davasına konu edilebilir. Ancak evlenme, doğum günü, bayram, sünnet gibi vesilelerle alışılmış (mutad) hediyeler iptal davasının konusunu oluşturmaz.
Kanun gereği bağışlama olarak kabul edilen tasarruflar:
a) Karı ve koca ile usul ve füru, üçüncü dereceye kadar hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
b) Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği sözleşmeler
c) Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve in- tifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma sözleşmeleri
2- Borca Batık Durumda Yapılan Tasarruflar – İİK madde 279
Acz durumunda yani borca batık durumda hacizden önceki 1 yıl içinde yapılan işlemler için tasarrufun iptali davası açılabilir. Borçlunun haczedilecek malı bulunmaması durumunda aciz belgesinin verilmesi tarihinden veya iflasın açılmasından önceki 1 yıl içinde yapılan işlemler iptal edilebilir. Bu durumlarda aşağıdaki işlemler için tasarrufun iptali davası açılabilir.
a. Borç için verilen rehinler
b. Para ve alışılmışın dışında ödeme vasıtasıyla başka şekilde yapılan ödemeler
c. Vadesi gelmemiş bir borç için yapılan ödemeler
d. Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler
Borca batık durumda yapılan bu tasarrufların iptali için açılan davada üçüncü kişi borçlunun borca batık durumda olmadığını ispat ederse iptal davası dinlenmez. (İİK m.279/f.2)
3- Alacaklılara Zarar Verme Amacıyla Yapılan Tasarruflar – İİK madde 280
Borçlunun alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla yaptığı tüm işlemler iptale tabidir. Ancak bu nedene dayanarak dava açılabilmesi için işlemin gerçekleştirildiği tarihten itibaren geçmişe dönük olarak 5 yıllık süre içinde borçluya karşı haciz veya iflas yoluyla takip yapılması gerekir. Zarar verme kastının varlığının kabul edildiği durumlar şunlardır;
1. İşlemin tarafı olan kişinin borçlunun karı veya kocası, altsoy veya üstsoyu, üçüncü dereceye kadar kan veya kayın hısımları, evlatlığı veya evlat edineni olması
2. Bir ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari malların tamamı veya önemli bir kısmını edindikten sonra o işyerini fiilen de devralarak işletmeye başlayan kimseler

Tasarrufun İptali Davasında Zamanaşımı
Tasarrufun iptali davasında zamanaşımı süreleri İcra ve İflas Kanunu’nun 284. maddesi uyarınca belirlenir. Bu süreler, borçlunun yaptığı tasarruf işleminin türüne ve tarihine bağlıdır. Tasarrufun iptali davası, tasarruf işleminin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre, tasarrufun öğrenilmesi değil, fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren başlar. 5 yıllık süre hak düşürücü niteliktedir; dolayısıyla mahkeme bu süreyi re’sen dikkate alır. Tasarrufun iptali davası, borçluya karşı başlatılmış olan kesinleşmiş bir icra takibine dayanmalıdır. Ancak icra takibinin kesinleşmesi ile tasarrufun iptali davası için 5 yıllık süre arasında bir ilişki yoktur. Davanın açılma süresi, her durumda tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl ile sınırlıdır.
Tasarrufun İptali Davası Yetkili ve Görevli Mahkeme
İptal davasında görevli ve yetki hususunda genel kurallar uygulanır. Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Ancak istihkak davasına karşı dava olarak iptal davası miktarı ne olursa İcra Mahkemesinde görülür. (İİK m.97)
İflastaki iptal davasını ise iflas idaresi açar. İptal davası iyiniyetli üçüncü kişilerin haklarını ihlal edemez. İptal davası açma hakkı iptale tabi işlemin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıldır. Bu süre hak düşürücüdür. Mahkeme iptal davasında basit yargılama usulü uygular. Mahkeme her türlü delili inceleyebilir. İptal davası sonucunda verilecek karar maddi anlamda kesin hüküm oluşturur.

Muvazaa Nedeniyle Tasarrufun İptali Davası
Muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarından malvarlığını kaçırmak amacıyla yaptığı, gerçekte hukukî sonuç doğurmayan işlemlerin iptal edilmesini sağlamak için açılan bir davadır. Başka bir deyişle, muvazaa (danışıklı işlem), tarafların gerçek iradelerini saklayarak görünürde bir hukuki işlem yapması durumunda söz konusudur. Bu tür işlemler, alacaklıların haklarına zarar verebileceği için tasarrufun iptali davasına konu edilir.
a- Muvazaa Nedir?
Muvazaa, iki tarafın üçüncü kişileri aldatma amacıyla gerçek iradelerine uygun olmayan bir hukuki işlem yapmasıdır. Örneğin, borçlu bir taşınmazı yakın bir akrabasına “satış” göstererek devreder ama gerçekte taşınmazın mülkiyeti üzerinde bir değişiklik yapmayı düşünmez.
b- Tasarrufun İptali Davasının Şartları
Bu davanın başarılı olabilmesi için şu şartların gerçekleşmesi gerekir:
1. Borçlunun Alacaklıları Aldatma Amacı
- Borçlu, tasarruf işlemini alacaklıların haklarına zarar vermek amacıyla yapmış olmalıdır.
- Muvazaa, genellikle borçlunun yakınlarıyla yaptığı işlemlerde görülür.
2. Muvazaa Anlaşması
- İşlemin muvazaalı olması gerekir. Yani taraflar arasında yapılan işlem, görünürdeki işlemin gerçekte geçerli olmadığını gösterecek şekilde muvazaalı olmalıdır.
- Örneğin, tapuda bir satış işlemi yapılmış gibi görünse de gerçekte bu bir bağışlama olabilir.
3. Borçlunun Aciz Hali
- Borçlunun bu tasarruf işleminden sonra borçlarını ödeyemez hale gelmesi (aciz durumu) gerekir.
- Borçlunun aciz hali, icra takibinin sonuçlarına veya başka somut delillere dayanarak ispatlanır.
c- Muvazaanın İspatı
Muvazaalı işlemin ispatı, genellikle hukuki delillerle ve tanık beyanlarıyla yapılır. Belgeler, tapu kayıtları, tarafların ekonomik durumları, işlemde kullanılan bedelin gerçekliği gibi unsurlar dikkate alınır. Davalı taraf ise işlemin gerçek olduğunu ve muvazaa olmadığını ispatlamaya çalışır. Örneğin, malın değerinin çok altında satılması, işlemin taraflarının akraba veya yakın arkadaş olması, tasarruf işleminin borcun doğmasından kısa süre sonra yapılmış olması gibi durumlar muvazaalı işlemlerdir.
d- Muvazaanın Sonuçları
- Tasarrufun İptali:
- Mahkeme, işlemin muvazaalı olduğunu tespit ederse, tasarrufun iptaline karar verir. Mahkeme, tasarruf işlemini iptal ederse, malvarlığı yeniden borçluya döner.
- Alacaklıların Hakkını Koruma:
- İptal kararıyla, tasarruf edilen mal borçlunun malvarlığına geri döner ve alacaklının bu mal üzerinde haciz işlemi yapması mümkün olur. Yani, tasarruf edilen mal üzerinde alacaklılar, haciz ve satış işlemleri gerçekleştirebilir.
e- Muvazaa Nedeniyle Tasarrufun İptali Davası Zamanaşımı
Muvazaalı işlemler, baştan itibaren geçersiz (butlan) olduğu için, bu tür işlemlerin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir. Bu durum, bir zamanaşımı süresine tabi değildir. Alacaklı, muvazaayı öğrendiği tarihten itibaren değil, muvazaalı işlemin varlığını tespit ettiği her an dava açab. Sonuç olarak, muvazaa nedeniyle iptal davası açılması için 5 yıllık hak düşürücü süre geçerli değildir. Muvazaalı işlemler, geçersizlik nedeniyle süre sınırlaması olmaksızın dava konusu yapılabilir.
Tasarrufun İptali Davası Avukat Ücreti
Her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, asgari ücretleri belirler. Tasarrufun iptali davasında avukatlık ücretleri değişkenlik gösterebilir. En iyi çözüm, bir avukata başvurarak dava detaylarına uygun bir ücret teklifi almanızdır. Baro tarifesine göre belirlenen bir taban ücret bulunmaktadır. Bu ücret genellikle mahkeme türüne ve davanın zorluğuna göre değişiklik gösterir. Dava konusu alacak miktarı yüksekse, avukatlık ücreti de buna göre artar. 2024 yılı için ortalama 20.000 TL – 50.000 TL arasında olduğunu söyleyebiliriz.
Muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası, alacaklıların borçlunun kötü niyetli işlemlerine karşı korunmasını sağlayan önemli bir hukuki araçtır. Bu tür davalar, genellikle karmaşık hukuki süreçleri içerdiğinden, uzman bir avukat desteği almak büyük önem taşır.
Trackbacks/Pingbacks