KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL – TCK 116

Konut dokunulmazlığını İhlal, bireyin kişisel özgürlüğü ve özel yaşamı için temel bir güvencedir. Bu hakkın ihlali durumunda yasal yollarla hak arama mümkündür ve ağır yaptırımlar öngörülmüştür. Bu tür fiiller Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında da suç sayılmaktadır. TCK’nın 116. maddesi konut dokunulmazlığını ihlal eden kişiler hakkında cezai yaptırımlar öngörmektedir. Bu yazımızda, konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedir, hangi durumlarda işlenmiş sayılır, cezası nedir ve konuya ilişkin hukuki detaylar nelerdir, tüm yönleriyle ele alacağız. Ceza yargılamasında Konut dokunulmazlığı ile ilgili hukuki yardım veya detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Konut Dokunulmazlığı Nedir?

Konut dokunulmazlığı, bireylerin özel yaşam alanlarına saygı gösterilmesini sağlayan ve Anayasa ile güvence altına alınmış temel bir hak olarak tanımlanmaktadır. Bu hak, kişilerin evlerinin ve özel yaşamlarının izinsiz bir şekilde ihlal edilmesini engellemektedir. Anayasa’nın 21. maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesi ile düzenlenen bu hak, bir kişinin rızası olmadan konutuna girilmesini, konutunda kalınmasını veya zorla tahliye edilmeye çalışılmasını yasaklar.

Konut dokunulmazlığı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 21. maddesinde düzenlenmiştir. Anayasanın 21.maddesi şu şekildedir;

“Kimsenin konutuna dokunulamaz. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne göre verilmiş bir hakim kararı olmadıkça; ya da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yine kanunda belirtilen yetkili merciin yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz, buradaki eşyalara el konulamaz.”

Bu madde, bireylerin evlerinin ve yaşam alanlarının izinsiz bir şekilde girilmesine, aranmasına ya da müdahale edilmesine karşı koruma sağlamaktadır.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Nedir? (TCK m.116)

Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesine göre, bir kimsenin konutuna, işyerine veya eklentilerine izinsiz bir şekilde girmek ya da rızasına aykırı olarak çıkmamak konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturur. Bu suç, özel yaşamın gizliliğini koruma amacı taşır ve toplum düzeninin sağlanmasında önemli bir yere sahiptir.

TCK 116. Madde Metni:

Madde 116- (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(3) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.

(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunun Unsurları (TCK m.116/2)

1- Korunan Hukuki Değer

Bu suç, bireylerin özel yaşamını, mahremiyetini ve mülkiyet hakkını korumaktadır. Suçla ihlal edilen ceza ile korunan hukuki yarar, Anayasa’nın 21. maddesinde de düzenlenmiş olan, kişinin kişisel-ailevi huzuru, güvenliğidir. Başka bir ifadeyle, insanın evinde özgürce huzur ve güven içinde yaşamasıdır.

2- Suçun Konusu

Suçun konusu konut, işyeri veya bunlara ait eklentilerdir. Örneğin, bir kişinin bahçesi veya garajı da eklenti kapsamında değerlendirilmektedir. Konut kavramından anlaşılması gereken, Yargıtay’a göre, “devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek veya barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yer”dir. Bu yerin taşınmaz mahiyetinde olmasının gerekmediğine de ayrıca dikkat edilmelidir. Bu anlamda konut kavramını geniş yorumlamak gerekecektir. Başkalarının girmesini engelleyen sınırlar ve bu yönde bir irade bulundukça açık bir yer de konut olarak değerlendirilmektedir.

Ayrıca konutun eklentileri de yasa hükmü gereğince, bu suç bakımından konut gibi değerlendirilmektedir. Bunun gibi açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerin de konut gibi değerlendirileceğine dikkat edilmelidir. Bu bağlamda örneğin, askerlik şubesinin hükümet konağının içinde yer alması, şube başkanının ikamet ettiği oda olarak da şubeden bir yer ayrılmış olması durumunda, söz konusu odanın konut olarak kabul edilmesi gerektiği muhakkaktır. Nitekim resmi dairelerin konut kapsamına dahil edilmeyeceklerini belirten Yargıtay, kişilerin yattıkları resmi daireleri konut olarak kabul etmektedir.

3- Fiil

Suçu oluşturan fiiller, bir kimsenin konutuna ve eklentilerine rızasına aykırı olarak girmek veya rızayla girdikten sonra rıza sona erdiği hâlde konuttan veya eklentiden çıkmamaktır.

Girmek, insanın fiziken şahsının içeri girmesi demektir. Girişin normal yoldan veya pencere, baca gibi normal olmayan yollardan olması arasında bir fark yoktur. Ancak kapı aralığından veya pencereden vücudun herhangi bir uzvunun girişi yeterli değildir. Suçun oluşması için fiziken şahsın tamamen girmesi gerekmektedir. Böylece örneğin bir kimsenin konutuna dışarıdan bakmak, duvarına kulağını dayayarak içeriyi dinlemeye çalışmak, cama taş atmak gibi davranışlar bu suçu oluşturmamaktadır.

Suçun oluşumunda yaptırıma bağlanan hareketlerden ikincisi, hak sahibinin rızası ile girilen konuttan çıkmamaktır. (TCK m.116/1) “Çıkmamak” fiilinin meydana gelmesi, hak sahibinin söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet etmesine rağmen, failin rıza ile girilen yerden ayrılmamasına bağlıdır.

Suç failin, mağdurun evine veya özel olarak bulunduğu yere ya da işyerine rızası dışında, gizlice veya hile ile tamamen girmesi ile tamamlanmaktadır. Suç, failin rıza dışında girdiği yerden ayrılmasıyla da sona ermektedir. Bu nedenle konut dokunulmazlığının ihlali suçu kesintisiz suçtur.

4- Fail ve Mağdur

Fail, herhangi bir kişi olabilir. Mağdur ise konutun sahibi ya da orada yaşayan kişidir. Herkes suçun faili olabilmektedir. Örneğin, kiralayan dahi kiracısına karşı bu suçu işleyebilir. Ancak ayrılık kararı verilmiş ve ayrı bir ikametgâh tesis edilmiş olmadıkça eşler birbirlerine karşı bu suçun faili olamayacaklardır.

5- Suçun Manevi Unsuru

Suç ancak kasten işlenebilecek bir suçtur. Kastın varlığı için failde başkasının meskenine veya işyerine girme ve orada bulunma ve kalma niyeti olmalıdır. Fail bu yerin başkasının olduğunu, buraya girişin başkasının izin ve hakimiyetine bağlı olduğunu bilmeli, buna rağmen izinsiz girmelidir.

Bir kimse hak sahibinin rızasının olmadığını düşünmesine rağmen konuta girer ya da rıza ile girdikten sonra buradan çıkmazsa suçun manevi unsuru yine gerçekleşmiş olur. Bu nedenle, söz konusu suç olası kastla da işlenebilen bir suçtur.

6- Hukuka Aykırılık

Hâkim kararı, yetkili merciin izni veya hukuka uygun bir gerekçe olmaksızın yapılan müdahaleler hukuka aykırıdır. Bunun dışında, hukuka uygun bir rızanın olması halinde bu suç oluşmamış olmaktadır. Konutun birden fazla kişi tarafından ortak kullanılıyor olması durumunda konutu kullananlardan herhangi birinin rızası yeterlidir. (TCK m.116/3) Ancak, bu rızanın meşru bir amaca hizmet ediyor olması gerekmektedir.

Meşru Müdafaa veya kanun hükmünün icrası hukuka uygunluk nedeni bu suçta söz konusu olabilir. Örneğin, konut veya eklentisinde hâkim kararına dayanarak arama yapan polis memurunun fiili hukuka uygundur. Başka bir örnekte, başkasının saldırısından kurtulmak veya yangın sebebiyle tehlike içinde bulunan kişiyi kurtarmak için başkasının konutuna veya eklentisine giren kişinin fiili hukuka aykırı olmayacaktır.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunun Cezası

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunun Cezası, suçun temel hali için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. (TCK m.116/1) Eğer suç cebir, tehdit veya hile kullanılarak işlenmişse, ceza bir kat artırılmaktadır. (TCK m.116/4) Örneğin, failin zor kullanarak konuta girmesi durumunda ceza 2 yıldan 6 yıla kadar çıkabilir.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunda Cezayı Arttıran Durumlar

Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu (TCK 116), bir kişinin rızası dışında konutuna veya işyerine girilmesi veya oradan çıkmaması durumunda gerçekleşir. Ancak, bazı nitelikli haller suçun daha ağır şekilde cezalandırılmasına yol açar. Bu nitelikli haller, failin cezai sorumluluğunu artırarak, daha ağır cezaların verilmesine yol açmaktadır. İşte konut dokunulmazlığını ihlal suçunda cezayı artıran durumlardan bazıları:

• Cebir, tehdit veya hile kullanılması
• Gece vakti işlenmesi
• Silah kullanılması veya birden fazla kişiyle işlenmesi
• İmzasız Mektupla Veya Özel İşaretlerle İşlenmesi Hali
• Konut veya eklentisi olması
• Mağdurun yaşlı, çocuk ya da savunmasız olması
• Tekerrür durumu

1. Cebir, Tehdit veya Hile Kullanılması (TCK 116/4)

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, cebir, tehdit veya hile kullanılarak işlenmişse, failin cezası artırılır. Cebir zorla, fiziksel güç kullanılarak veya tehdit edilerek kişinin konutuna girilmesi durumudur. Tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal ederken, mağdura korkutma amacıyla tehditlerde bulunulması, Hile ise mağdurun rızasını hile ile alarak ona yanlış bilgi vererek veya kandırarak konuta girmek durumudur. Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun cebir, tehdit veya hile kullanılarak işlenmesi halinde verilecek ceza 1 kat artırılır. Yani, temel ceza olan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, 1 kat artırılarak 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına dönüşmektedir.

2. Gece Vakti İşlenmesi (TCK 116/2)

Eğer konut dokunulmazlığını ihlal suçu, gece vakti işlenmişse, ceza artırılır. TCK’da gece vakti olarak tanımlanan saat dilimi, genellikle gece saat 22:00 ile sabah 05:00 arasındaki süreyi kapsamaktadır. (TCK m.6/e) Bu durumda, failin cezası artırılmaktadır. Bununla birlikte, ceza suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle %50 oranında artırılmaktadır.

3. Silahla veya Birden Fazla Kişiyle İşlenmesi (TCK 116/3)

Eğer konut dokunulmazlığı ihlal suçu, silahla veya birden fazla kişiyle işlenmişse, ceza daha da ağırlaşır. Suç işlerken, failin silah kullanması (bıçak, tabanca vb.) cezanın artmasına neden olmaktadır. Bununla birlikte, eğer suç birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmişse, ceza artırılır. Silah veya birden fazla kişiyle suç işlenirse, ceza 2 katına çıkarılmaktadır.

4. Konut veya Eklentisi Olması (TCK 116/2)

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, konut veya bunun eklentisi üzerinde işlenmişse, ceza artmaktadır. Konutun içinde bulunan garaj, depo gibi ek alanlar konut eklentisi olarak kabul edilir ve bu kapsamda yer alır. Başka bir deyişle, bu durum nitelikli hal olarak kabul edilecektir ve cezayı artırmaktadır.

5. Kendisini Tanınmayacak Bir Hale Koyması Suretiyle, İmzasız Mektupla Veya Özel İşaretlerle İşlenmesi Hali

Kendisini tanınmayacak bir hale koyarak, imzasız mektup ya da özel işaretlerle işlenen konut dokunulmazlığı ihlali suçları, nitelikli hal olarak kabul edilmektedir. Bu da suçun daha karmaşık ve ciddi bir şekilde işlendiği anlamına gelmektedir. Bu durum cezanın arttırılmasına sebep olmaktadır. Ceza, belirli durumlara göre %50 ila %100 oranında artırılmaktadır. Örneğin, imzasız mektup bırakma veya özel işaret bırakma durumu, failin cezasının 1 kat artırılmasına yol açmaktadır.

6. Mağdurun Yaşlı, Çocuk veya Savunmasız Olması

Eğer mağdur, yaşlı, çocuk ya da savunmasız bir durumdaysa, failin cezasını artırmaktadır. Örneğin, bedensel engelli, hasta vb. Mağdurun yaşadığı zayıf durum, failin suçunu daha ağır hale getirmektedir. Bu durumda, failin cezası arttırılmaktadır.

7. Tekerrür (TCK 58)

Eğer fail, daha önce benzer bir suçtan mahkum olmuşsa, işlediği suçta tekerrür (yani suç işlemede ısrar) hali geçerli olmaktadır. Bu nedenle, Tekerrür durumunda failin cezası önceki suçların etkisiyle artırılmaktadır. Tekerrür halinde failin daha önce aynı suçu işlemiş olması sebebiyle cezası %50 oranında artırılmaktadır.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma Süreci

1. Soruşturma Süreci

Soruşturma, suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlar ve Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülür. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, kural olarak şikayete bağlı bir suçtur. Yani, mağdurun şikayeti olmadan soruşturma başlatılamaz. Mağdur, suçu ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayet hakkını kullanmalıdır.(TCK 73) Lakin, şikayet süresi geçirilirse soruşturma yapılamaz. Şikayet hakkı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren başlamaz. Mağdurun suçu ve faili öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Şikayet Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya kolluk birimlerine (polis, jandarma) yazılı veya sözlü olarak yapılabilir.

Cumhuriyet savcısı, suçu aydınlatmak için delil toplar. Bu kapsamda, mağdurun veya olayla ilgili tanıkların ifadelerini alır. Bununla birlikte, eğer olay bir apartman veya güvenlik kamerası bulunan bir yerde meydana geldiyse, kamera kayıtları inceler. Olay yerinde bulunan parmak izleri, kapı zorlama izleri, olayın gerçekleştiği yerden alınan eşyalara ilişkin bilgiler gibi fiziksel deliller toplanır.

Cumhuriyet savcısı, olayla ilgili şüpheli olarak belirlenen kişinin ifadesini alır. Şüpheli, ifade sırasında savunma yapabilir ve deliller sunabilir. Savcı, soruşturma sonunda şu kararlardan birini verebilir:

• Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK): Eğer suçun işlendiğine dair yeterli delil yoksa veya şikayet süresi geçmişse, savcı dosyayı kapatır.
• İddianame Düzenlenmesi: Eğer yeterli delil varsa, savcı bir iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir.

2. Kovuşturma Süreci

Kovuşturma, iddianamenin kabul edilmesiyle başlar ve mahkeme tarafından yürütmektedir. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, Asliye Ceza Mahkemelerinde görülmektedir. Sanık, mahkemede savunma yapar ve iddialara karşı delil sunabilir. Bununla birlikte, tarafların tanıkları dinlenir ve olay aydınlatılmaya çalışılır. Dosyadaki deliller, mahkeme tarafından değerlendirilmektedir. Mahkeme, kovuşturma sonunda şu kararlardan birini verebilir:

1. Suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunamazsa sanık beraat eder.
2. Suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunursa sanık mahkum edilir.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunda Zamanaşımı

Dava zamanaşımı, suça ilişkin ceza davasının belirli bir süre içinde açılmaması durumunda, davanın düşmesini ifade etmektedir. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu için 8 yıllık dava zamanaşımı süresi uygulanır. Bu süre içinde dava açılmamışsa, dosya zamanaşımından düşer.

Konut Dokunulmazlığını İhlal ve Hırsızlık

Konut Dokunulmazlığını İhlal ve Hırsızlık Suçları bir arada işlendiğinde, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre farklı suçların aynı anda işlendiği bir durum oluşur. Bu durumda, fail hem konut dokunulmazlığını ihlal suçu (TCK Madde 116) hem de hırsızlık suçu (TCK Madde 141) nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılır. Bu iki suç, failin aynı fiil kapsamında hem konuta izinsiz girip hem de o konutta bulunan malı çalması durumunda bir arada işlenmiş sayılmaktadır.

Örneğin, fail bir kişinin evine izinsiz girip eşyaları çalarsa iki suç ayrı ayrı oluşmaktadır. Bu durumda fail her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılmaktadır. Konut dokunulmazlığı ve hırsızlık suçları farklı hukuki değerleri koruduğu içinbu suçların birleşmesi durumunda bileşik suç (tek bir ceza) uygulanmaz. Bu nedenle, her iki suçun ayrı ayrı cezalandırılması söz konusu olmaktadır.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Şikayete Tabi Mi

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, şikayete bağlı bir suçtur. Suçun mağduru, olayın gerçekleştiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayet hakkını kullanmalıdır. Şikayet, savcılığa veya polis merkezine yapılmaktadır.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Uzlaşma

Türk Ceza Kanunu’na göre, konut dokunulmazlığını ihlal suçu uzlaşmaya tabi bir suçtur. Şikayet sonrasında dosya, uzlaştırma bürosuna gönderilir ve taraflar arasında anlaşma sağlanabilir.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunda Teşebbüs, İçtima ve İştirak

Suç, failin hak sahibinin rızası dışında konuta girmesi ile tamamlanmaktadır. Suç failin konuttan veya eklentiden çıkması ile birlikte sona ermektedir.

Konut dokunulmazlığının ihlali suçunda neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç değil gerçek içtima kuralı uygulanmaktadır. O hâlde, böyle bir durumda fail hem TCK m. 116‘dan hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezalandırılacaktır.

Öte yandan, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun bir başka suçun unsuru veya ağırlaştırıcısı olduğu durumlarda bileşik suç söz konusu olmaktadır. Bu durumda da faile konut dokunulmazlığını ihlalden dolayı ayrıca ceza verilmemektedir. Hırsızlık suçu bakımından ise TCK m. 142/4’te yer alan;

 “Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dola- yı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.”

hükmü nedeniyle failin hem hırsızlık hem de konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılması gerekir. Bunun yanında, konut dokunulmazlığının ihlali suçuna her türlü iştirak mümkündür.

---

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Yargıtay Kararları

---

Yargıtay, Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu ile ilgili olarak çeşitli içtihatlarında, suçun işlenme şekli, mağdurun durumu, failin kullandığı yöntemler ve suçun gerçekleştirildiği zaman dilimi gibi etkenlere göre cezaların artırılması gerektiğine karar vermiştir. Özellikle cebir, tehdit, hile, gece vakti suç işlenmesi ve birden fazla kişiyle suç işlenmesi gibi nitelikli haller, cezanın artırılmasına yol açan önemli unsurlardır.

1. Yargıtay Kararı: Konut Dokunulmazlığına İhlal ve Hile ile Giriş

Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2019/15242 E., 2020/11956 K.

Karar Özeti:
Bir kişi, mağduru kandırarak, ona yanlış bilgi verip rızası olmadan konutuna girmiştir. Yargıtay, hileyle işlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapmıştır:

Hile, bir kişiyi yanlış bilgilendirme veya kandırma yoluyla onun rızasını almak anlamına gelir. Bu durumda, cezanın artırılması gerektiği belirtilmiştir. Hileli bir durum, failin suçunu daha ağır hale getirir ve cezayı artırır. Yargıtay, bu tür suçların işlenmesinde mağdurun rızasının alınmasının ve başkalarının da buna engel olmasının önemini vurgulamıştır.

Karar: Hileli bir şekilde konuta giren sanığın, cezası artırılmıştır.

---

2. Yargıtay Kararı: Konut Dokunulmazlığını İhlal ve Gece Vakti Suç İşlenmesi

Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2016/5489 E., 2017/10348 K.

Karar Özeti:
Bir kişi, gece vakti bir başkasının evine izinsiz girmiştir. Yargıtay, gece vakti işlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçunda cezaların artırılmasına karar vermiştir.

Gece vakti işlenen suç, failin eylemini daha tehlikeli hale getirebilecek bir durumdur. Yargıtay, gece vakti suç işlemenin, mağdur için daha büyük bir tehlike ve korku oluşturduğunu ve bunun cezanın artırılmasını gerektirdiğini belirtmiştir. Gece vakti işlenen suçlarda, cezaların %50 oranında artırılması gerektiği ifade edilmiştir.

Karar: Suç gece vakti işlendiği için failin cezası artırılmıştır.

---

3. Yargıtay Kararı: Konut Dokunulmazlığını İhlal ve Birden Fazla Kişiyle Suç İşlenmesi

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2015/9980 E., 2016/9602 K.

Karar Özeti:
Birden fazla kişi, birlikte hareket ederek, bir kişinin konutuna izinsiz girmiştir. Yargıtay, birden fazla kişiyle işlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile ilgili olarak şu hususlara değinmiştir:

Birden fazla kişiyle işlenen suç, failin suç işlemekteki iradesinin daha güçlü olduğunu ve suçun daha organize bir şekilde işlendiğini gösterir. Yargıtay, bu tür suçların işlenmesinde, failin cezalarının daha ağır olmasına karar vermiştir. Cezanın 2 kat artırılması gerektiği belirtilmiştir.

Karar: Birden fazla kişiyle suç işleyen sanığın cezası 2 kat artırılmıştır.

---

4. Yargıtay Kararı: Konut Dokunulmazlığını İhlal ve Cebir Kullanılması

Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2017/12633 E., 2018/4504 K.

Karar Özeti:
Bir kişi, mağdura fiziksel güç kullanarak ve zorla, konutuna girmeye çalışmıştır. Yargıtay, cebirle işlenen konut dokunulmazlığı ihlali ile ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştır:

Cebir, bir kişinin zorla, kuvvet kullanarak bir eylemi gerçekleştirmesidir ve suçun ciddiyetini artıran bir faktördür. Bu durumda, failin suçunu işleme şekli nedeniyle ceza artırılmalıdır. Yargıtay, cebir kullanılarak işlenen suçlarda, cezanın 1 kat artırılmasına hükmetmiştir.

Karar: Cebir kullanılarak yapılan konut dokunulmazlığını ihlal suçu için ceza 1 kat artırılmıştır.

---

5. Yargıtay Kararı: Konut Dokunulmazlığını İhlal ve Suçun Cebirle İşlenmesi

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 2021/17215 E., 2022/853 K.

Karar Özeti:
Bir kişi, mağdurunun evine izinsiz girmiş ve orada cebir kullanarak mağduru korkutmuştur. Yargıtay, cebirle işlenen suçlarda cezanın artırılması gerektiği kararını vermiştir.

Cebir kullanarak işlenen konut dokunulmazlığı ihlalinde, failin suçunu daha ağır şekilde işlediği kabul edilir. Yargıtay, bu durumda failin cezasını artırmış ve 1 kat daha fazla ceza verilmesine karar vermiştir.

Karar: Cebir kullanarak işlenen suç nedeniyle failin cezası artırılmıştır.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Şikayet Dilekçesi

Aşağıda verilen Konut Dokunulmazlığını İhlal Şikayet Dilekçesi örnek bir şablondur. Bu dilekçeyi somut olayınıza göre düzenleyerek bulunduğunuz yerdeki Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edebilirsiniz. Şikayetiniz sırasında konunun uzlaşmaya tabi olduğunu ve savcılıkça uzlaştırma işlemlerinin başlatılabileceğini unutmayınız.

T.C. [İLGİLİ YERİN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA]

ŞİKAYET EDEN (MAĞDUR):
Adı Soyadı: [Adınızı Soyadınızı Yazın]
T.C. Kimlik No: [T.C. Kimlik Numaranız]
Adres: [Adresinizi Yazın]
Telefon: [Telefon Numaranızı Yazın]

ŞÜPHELİ (SANIK):
Adı Soyadı: [Şüphelinin Adı Soyadı] (Eğer kimlik bilgisi bilinmiyorsa “Kimliği Belirsiz” yazabilirsiniz)
Adres: [Varsa Şüphelinin Adresi]

KONU:
Konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedeniyle şikayet dilekçesidir.

SUÇ TARİHİ:
[Olayın Gerçekleştiği Tarih]

AÇIKLAMALAR:

1. Ben, şikayetçi sıfatıyla [olayın gerçekleştiği adresi yazınız, örneğin: “X Mahallesi Y Sokak No:10, Z Apartmanı, Daire 5”] adresinde ikamet etmekteyim.
2. [Olayın detaylarını yazınız: Örneğin, “Şüpheli, 25 Ocak 2025 günü saat 15:30 sularında rızam olmaksızın konutuma izinsiz bir şekilde girmiş ve ısrarlarıma rağmen konutumu terk etmemiştir.”]
3. Bu durum beni hem psikolojik hem de fiziksel açıdan rahatsız etmiş ve özel yaşam alanıma yönelik bir tehdit oluşturmuştur.
4. Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesi kapsamında Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu işlenmiş olup, şüpheli hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını talep ediyorum.

DELİLLER:

• [Varsa tanıkların isimleri ve iletişim bilgileri, örneğin: Tanık 1: Adı Soyadı, Telefon No]
• Güvenlik kamerası kayıtları, olayın fotoğrafları vb.
• [Varsa başka delilleri de ekleyebilirsiniz.]

HUKUKİ DAYANAK:
T.C. Anayasası’nın 21. maddesi, Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesi ve ilgili diğer mevzuat.

SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenlerle şüpheli hakkında soruşturma başlatılmasını, gerekli işlemlerin yapılmasını ve kamu davası açılmasını arz ve talep ederim.

Saygılarımla,

Tarih: [Dilekçeyi Yazdığınız Tarih]
İsim-Soyisim: [Adınızı ve Soyadınızı Yazınız]
İmza: [Elle İmza Atmanız Gerekiyor]

Konut Dokunulmazlığını İhlal Savunma Dilekçesi

Aşağıda, Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Savunma Dilekçesi için bir örnek verilmiştir. Dilekçe, genel bir şablon olarak hazırlanmış olup, savunmanızın kişisel ve hukuki detaylara göre hazırlanması önemlidir.

T.C.
[İLGİLİ YERİN MAHKEMESİNE]
DOSYA NO: [Dosya Numarasını Yazınız]

SANIK:
Adı Soyadı: [Adınızı Soyadınızı Yazın]
T.C. Kimlik No: [T.C. Kimlik Numaranız]
Adres: [Adresinizi Yazın]
Telefon: [Telefon Numaranızı Yazın]

MÜŞTEKİ (ŞİKAYETÇİ):
Adı Soyadı: [Şikayetçinin Adı Soyadı]

KONU:
Konut dokunulmazlığını ihlal suçuna ilişkin savunmalarımızın sunulmasıdır.

SAVUNMALARIM:

1. Hakkımda İleri Sürülen Suçlama Gerçeği Yansıtmamaktadır:
   Şikayetçinin hakkımda yapmış olduğu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. [Bu noktada iddialara neden katılmadığınızı ve olayın sizin açınızdan gerçekliğini açıklayınız, örneğin: “Ben şikayetçinin konutuna rızası olmadan girmedim. Olay günü şikayetçi ile ortak bir arkadaşımızın daveti üzerine konuta gittim. Şikayetçi, bu durumdan haberdardı ve rızası bulunuyordu.”]
2. Eylemin Hukuka Aykırı Olmadığı:
   Suçun oluşması için, eylemin hukuka aykırı bir şekilde gerçekleştirilmesi gereklidir. Ancak, [örneğin: “şikayetçinin açıkça verdiği rıza doğrultusunda konutunda bulunmam, bu suçun unsurlarını taşımamaktadır. Rızaya dayalı eylemler hukuka aykırılık teşkil etmez.”]
3. Delil Yetersizliği:
   Hakkımda öne sürülen iddiaları destekleyecek herhangi somut bir delil bulunmamaktadır. [Varsa, iddiaların delilsiz olduğunu açıklayın: “Şikayetçinin ileri sürdüğü suçlama, herhangi bir güvenlik kamerası kaydı, tanık beyanı veya somut bir delille desteklenmemektedir.”]
4. Kötü Niyetli Şikayet:
   Şikayetçinin, benimle olan kişisel husumeti nedeniyle kötü niyetli bir şekilde bu suçlamayı yaptığı kanaatindeyim. [Varsa, bu husumeti açıklayın: “Şikayetçi ile geçmişte yaşanan anlaşmazlık nedeniyle şahsımı zor durumda bırakmak amacıyla bu suçlamayı yaptığı açıktır.”]

HUKUKİ DAYANAK:

• T.C. Anayasası’nın 36. maddesi (Adil yargılanma hakkı),
• Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesi ve ilgili mevzuat,
• Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. ve devamı maddeleri.

SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenlerle, tarafıma yöneltilen suçlamaların haksız ve dayanaksız olduğu açıktır. Mahkemenizden, hakkımda beraat kararı verilmesini ve varsa üzerimdeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını saygıyla arz ve talep ederim.

Tarih: [Dilekçeyi Yazdığınız Tarih]
Sanık: [Adınızı ve Soyadınızı Yazınız]
İmza: [Elle İmza Atmanız Gerekiyor]

Av. Aslı Aslantaş