+90 553 661 52 02 [email protected]

İhtiyati Haciz, alacaklının hakkını korumaya yönelik önemli bir hukuki aracıdır. Ancak, bu aracın uygulanmasında hem alacaklının hem de borçlunun hak ve menfaatlerinin dengesinin gözetilmesi büyük bir önem taşır.

İhtiyati Haciz, alacaklının alacağının ödeme güvencesini sağlamak amacıyla borçlunun mal varlığı üzerinde geçici bir tedbir olarak uygulanan bir hukuki koruma aracıdır. Bu müsseseden yararlanmak, alacaklıya alacağın tahsilini kolaylaştırırken borçlunun malvarlığının korunmasına da katkı sağlar. Bu makalede ihtiyati haczin tanımı, şartları, prosedürü ve hukuki etkileri ele alınacaktır. İhtiyati Haciz, alacaklının haklarının korunmasında etkili bir yöntem ancak hukuki bilgi ve deneyim gerektirir. Alanında uzman bir avukatın rehberi, bu sürecin başarıyla tamamlanması için vazgeçilmezdir. Alacaklının haklarının en iyi şekilde korunması ve süreci hızlı, doğru bir şekilde ilerlemesi için profesyonel hukuki destek alınmasını öneriyorum.

İHTİYATİ HACİZ NEDİR

İhtiyati Haciz Nedir? İİK 257

İhtiyati haciz, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Kanuna göre, para alacaklarına ilişkin durumlarda alacaklının talebi üzerine borçlunun mal varlığına ihtiyati haczin konulması mümkündür. Bu tedbirin temel amacı, borçlunun mal varlığının alacak tahsil edilene kadar korunması ve alacağın tehlikeye düşmesini önlemektir.

Sonuç olarak, İhtiyati haciz alacaklının para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak amacıyla mahkemenin borçlunun mallarına geçici olarak el koymasıdır. Dava değil geçici bir hukuksal korumadır. İhtiyati haczi medeni usul hukukunun konusunu oluşturan ihtiyati tedbirle karıştırmamak gerekir.

İhtiyati Hacizle İhtiyati Tedbirin Ortak Özellikleri

Her iki tedbir türü birbirine benzemekle birlikte birbirinden farklı hukuki koruma yöntemleridir. Ortak özellikleri olarak şunlar sayılabilir;

  • Hakim kararıyla verilirler.
  • Görevli mahkeme genel kurallara göre belirlenir.
  • Her ikisi için de tam ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterlidir.
  • Her iki karara da mahkeme, borçlunun yokluğunda karar verebilir.
  • Dava sırasında ya da dava açıldıktan sonra alınabilir.

İhtiyati Tedbirle İhtiyati Haczin Farkları

Bununla birlikte, İhtiyati tedbirle ihtiyati haczin farkları olarak şunlar sayılabilir;

  • İhtiyati haczin talep edilmesi için alacağın para alacağı olması gerekir. Yani ancak para alacakları için istenebilir. Buna karşılık ihtiyati tedbir, ihtiyati haczin dışında kalan istemlere yöneliktir.
  • İhtiyati tedbir nedenleri sınırlı sayıda değildir. Buna karşılık ihtiyati haczin nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır.
  • Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir, en az masrafla ve en çabuk nerede ifası mümkün ise o yer mahkemesinden istenebilir. Oysa ihtiyati hacizde yetkili mahkeme kanunda düzenlenen yetki kurallarına göre belirlenir.
  • İhtiyati tedbirin icrası için sınırlayıcı bir süre bulunmamaktadır. Oysa ihtiyati haczin icrası belirli bir süreye tabidir. (İİK m.261)
  • İhtiyati tedbirde itiraz için herhangi bir süre sınırlaması yoktur; itiraz nedenleri sınırlı değildir. Buna karşılık ihtiyati hacizde itiraz belirli bir süreye tabidir ve belli nedenlerle sınırlıdır.
İHTİYATİ HACİZ ŞARTLARI

İhtiyati Haciz Şartları

a) Alacaklının Bir Para Alacağının Bulunması

İhtiyati haciz isteyebilmek için alacağın para alacağı olması gerekir. Yani, bu tedbir yalnızca para alacakları için öngörülmüştür. Konusu para olmayan alacaklar için ihtiyati haciz kararı verilemez.

b) Alacağın Rehinle Güvence Altına Alınmamış Olması

 İhtiyati haciz isteyebilmek için alacağın rehinle güvence altına alınmamış olması gerekir. (İİK m.257/f.1)

c) Alacağın Vadesinin Gelmiş veya Muaccel Olması

Genel kural olarak, alacağın vadesi gelmiş olmalıdır. Ancak, borçlunun mallarını kaçırma tehlikesinin bulunduğu hallerde vadesi henüz gelmemiş alacaklar için de ihtiyati haciz uygulanabilir. Muaccel hale gelen alacaklar için alacağın muaccel hale gelmiş olması yeterlidir. (İİK m.257/f.1) Buna karşılık müeccel (vadesi gelmemiş olan) alacaklar için haciz istenebilmesi için aşağıdaki sebeplerden birinin bulunması zorunludur.

d- Genel Sebepler

  • Borçlunun belli bir yerleşim yeri yoksa
  • Borçlu, taahhütlerinden kaçmak amacıyla mallarını gizlemeye hazırlanıyorsa
  • Borçlu, taahhütlerinden kaçmak amacıyla mallarını kaçırmaya, hazırlanıyorsa
  • Borçlu, taahhütlerinden kaçmak amacıyla kendisi kaçıyorsa
  • Borçlu, taahhütlerinden kaçmak amacıyla kaçmaya hazırlanırsa
  • Borçlu, taahhütlerinden kaçmak amacıyla alacaklının haklarını ihlal eden hileli İşlemlerde bulunursa

e- Özel sebepler

Aşağıdaki özel durumlarda ihtiyati haciz kararı verilebilir;

  • Konkordatonun tasdiki talebinin reddi halinde istenebilir. (İİK m.301/f.2) Ayrıca konkordato mühletinin kaldırılması ve konkordatonun tamamen feshi halinde de istenebilir. (İİK m.308) Bu hallerde ihtiyati haciz kararı mahkemece kendiliğinden verilir.
  • Tasarrufun iptali davasında: Tasarrufun İptali davası açılmadan veya bu dava ile birlikte ihtiyati haciz istenebilir. (İİK m.281/f.2)

Borçlunun mal varlığını kaçırma ya da gizleme ihtimali önemli bir şarttır. Bu durumun varlığına ilişkin mahkemeye inandırıcı deliller sunulmalıdır.

İHTİYATİ HACİZ GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

İhtiyati Hacizde Görevli ve Yetkili Mahkeme

İhtiyati hacizde yetkili mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre belirlenir. Buna göre, ihtiyati hacizde görevli mahkeme Asliye Mahkemeleridir. Konkordato mühletinin kaldırılması halinde verilecek ihtiyati haciz kararını ise İcra Mahkemesi verir. İhtiyati hacizde genel yetki kuralları uygulanır. Dava açıldıktan sonra alacaklı, dava konusu alacak için sadece davaya bakan mahkemeden haciz kararı alabilir.

İhtiyati Haciz Kararının Alınması ve Yargılama Usulü

İhtiyati haciz mahkemeden bir dilekçe ile istenir. Mahkeme, alacaklının dilekçesinin bir örneğini borçluya tebliğ edip etmemekte ve borçluyu dinleyip dinlememekle serbesttir. (İİKm.258/f.2) Borçluya tebligat yapılması ve borçlunun dinlenmesi için gerekli zaman içinde borçlunun mallarını kaçırması ihtimali varsa, mahkeme borçluyu dinlemeden ihtiyati haciz kararı verir. Fakat alacak ilama(mahkeme kararına) bağlı ise teminat aranmaz. Söz konusu alacak ilam(mahkeme kararı) niteliğinde belgeye bağlı ise teminatın gerekip gerekmediğini mahkeme takdir eder. Bunun dışında ancak teminat karşılığında ihtiyati hacze karar kararı verilir. (İİK m 259)

İhtiyati haciz kararı temyiz edilemez. (İİK m.265/f.1) Bu nedenle ihtiyati haciz kararını alan alacaklı hemen bu kararın icrası için borçlunun mallarına haciz konulmasını isteyebilir.

Alacaklının ihtiyati hacze kararını on gün içinde kararı vermiş olan mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesine başvurularak mahkemenin kararının uygulanmasını istemesi zorunludur. Aksi halde mahkeme kararı kendiliğinden kalkar. (İİK m.261/f.1)

İHTİYATİ HACZE İTİRAZ

İhtiyati Hacze İtiraz

İhtiyati haczin yerine getirilmesine ilişkin şikayetler icra işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İcra Mahkemesine yapılır. (İİK m.261/f.3)

Mahkemenin haciz kararı temyiz edilemez fakat borçlu 7 günlük hak düşürücü süre içinde karara itiraz edebilir. (İİK m.265) Buna karşılık borçlu, karar verilirken mahkemede dinlenmemişse verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edebilir. İtiraz mahkemenin yetkisine, haciz nedenlerine ve teminata ilişkin olabilir. Ancak üçüncü kişiler mahkemenin yetkisine itiraz edemez.

İcra Takibinden Sonra İhtiyati Haciz

Alacaklı, borçluya karşı alacak davası açtıktan sonra veya icra veya iflas takibi yaptıktan sonra, aynı alacak için ihtiyati haciz kararı alabilir.

Başka bir deyişle, alacaklı borçluya karşı genel haciz yoluyla takip yaptıktan sonra aynı alacak için mahkemeden haciz kararı alabilir. Aynı zamanda, borçlu genel haciz yoluyla takibe ilişkin ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur.

Alacaklı, itirazı hükümden düşürebilmek için 7 gün içinde ya itirazın iptali davası açmalı ya da itirazın kaldırılması yoluna başvurmalıdır. İcra mahkemesi itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklı yedi gün içinde genel mahkemelerde dava açmak zorundadır. (İİK m.264/f.2, c.3)

Alacaklı borçluya karşı kambiyo senetlerine özgü takip yaptıktan sonra aynı alacak için ihtiyati haciz kararı alabilir. Bu ihtimalde borçlu genel haciz yoluyla takibe ilişkin ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Bunun yanında, bu takipte itirazın kaldırılması ve itirazın iptali davası müesseseleri mevcut değildir. İcra mahkemesi bu takipte ödeme emrine karşı yapılan itirazı haklı bulursa alacaklı, bu kararın tefhim veya tebliğden itibaren yedi gün içinde genel mahkemelerde alacak davası açmalıdır. Aksi halde, ihtiyati haciz kararı düşer. (İİK m.264/f.2, c.3)

Alacaklı borçluya karşı açtığı dava devam ederken, aynı mahkemeden haciz kararı alabilir. Bu ihtimalde dava sonuçlanıncaya kadar haciz devam eder. Ancak haczin devam etmesi için, alacaklının hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde ilamlı takip talebinde bulunması gerekir. Bu bir aylık süre içinde ilamlı takipte bulunulmazsa, haciz kararı hükümsüz kalır. Alacaklı bu davayı kaybederse mahkemenin haciz kararı hükümsüz kalır. (İİK m.264)

Faturaya Dayalı İhtiyati Haciz

Faturaya dayalı ihtiyati haciz, ticari ilişkilerde alacaklının ödeme güvenliğini sağlamak amacıyla yaygın olarak kullanılan bir uygulamadır. Bu tür ihtiyati hacizde, fatura alacaklının talebine hukuki dayanak oluşturur. Ancak, mahkemeye sunulan faturaların kesin delil niteliği taşıması ve borcun varlığını kanıtlaması beklenir.

Fatura, ticari ilişkilerde sıklıkla kullanılan ve alacağın dayandığı belgelerdendir. Faturaya dayalı haciz talebinde bulunan alacaklı, faturaların usulünü uygun şekilde düzenlendiğini ve borcun gerçekliğini mahkemeye sunmalıdır. Faturaya dayalı haciz talebi, faturaya konu olan alacağın vadesinin geçmiş veya muaccel olması durumunda yapılabilir. Mahkeme, sunulan faturaları inceleyerek alacağın muacceliyet durumu ve borcun meşruluğu konusunda bir karar verir. Faturaya dayalı haciz talebinde bulunan alacaklının, genel ihtiyati haciz prosedüründe olduğu gibi teminat göstermesi gerekebilir. Bu teminat, borçlunun uğrayabileceği olası zararları karşılamaya yöneliktir.

Manevi Tazminat Davasında İhtiyati Haciz

a-) Manevi Tazminat Davasında İhtiyati Haciz Uygulanabilir mi?

Manevi tazminat, kişinin manevi zararlarını (örneğin, kişilik haklarının çeşitliliği nedeniyle yaşadığı mutluluk ve ıstırabı) telafi etmek için hükmedilen bir tazminattır. Ancak, manevi tazminat talebine ilişkin dava veya karar, ihtiyati haciz talebi mevcutken belgelenmelidir. Manevi tazminat miktarları, mahkeme takdirine dayandığı için ihtiyati haciz talebiyle belirli bir alacağın korunması genellikle mümkün olmaz.

b-) Yargıtay Kararları ve Uygulaması

Yargıtay kararlarında manevi tazminat taleplerinde ihtiyati haciz daha temkinli ele alınır. Genel görüş, manevi tazminatın kesinleşmeden önce ihtiyati haciz uygulanamayacağı yönündedir. Ancak borçlunun malvarlığını kaçırma girişimi ciddi bir şekilde belgelenmişse istisnai olarak haciz kararı verilebilir. Mahkeme genel olarak şu noktalara dikkat eder:

  • Manevi tazminat kararının kesinleşip kesinleşmediği.
  • Borçlunun mal kaçırma girişimlerinin somut delillerle kanıtlanması.
  • Talebin elde edilen haciz miktarının alacakla birlikte olması.

Haksız İhtiyati Hacizden Dolayı Tazminat Davası

Haksız yere haciz uygulanmış olması halinde alacaklı, borçlunun zararlarını karşılamak zorundadır. (İİK m.259/f.1) Haksız yere haciz koyduran alacaklının meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğu haksız fiil sorumluluğuna çok benzemektedir. Bu nedenle sorumluluğun şartları Türk Borçlar Kanunu  41.maddesi vd. göre belirlenir

 a-) Haksız İhtiyati Hacizden Dolayı Tazminat Davasının Şartları

1. İhtiyati haciz kararının uygulanmış olması: Haksız hacizden dolayı tazminat davası için ihtiyati haciz kararının verilmesi yeterli değildir. Bununla birlikte, bu kararın icra edilmiş olması yani borçlunun mallarına haciz koyulması gerekir.

2. İhtiyati haczin haksız olması: İhtiyati haczin haksız olması, mahkeme tarafında kaldırılması ya da alacaklının açtığı davayı kaybetmesi şeklinde olabilir.

3. Zarar: Bu zarar temelde maddi zarardır. Ancak Türk Borçlar Kanunu  m.49 şartları varsa manevi tazminatta istenebilir.

4. Uygun illiyet bağı: Haksız hacizden doğan tazminat davasında uğranılan zarar ile haciz işlemi arasında uygun illiyet bağının varlığı zorunludur.

5. Kusursuz sorumluluk: Haksız ihtiyati hacizden dolayı sorumluluk bir tür fedakarlığın denkleştirilmesine dayanan kusursuz sorumluluktur. Yani haksız ihtiyati haciz koydurtmuş olan alacaklının, bundan doğan zarardan sorumlu tutulabilmesi için, ihtiyati haczi kötü niyetli istemiş ve koydurmuş olması veya kusurunun bulunması gerekmez.

b-) Haksız İhtiyati Hacizden Dolayı Tazminat Davasında Yargılama Usulü

Haksız ihtiyati haciz nedeniyle açılacak tazminat davasında davacı, mallarına haciz koyulmuş olan borçlu veya bu hacizden dolayı zarara uğrayan üçüncü kişidir. (İİK m.259/f.1) Davalı ise haksız yere ihtiyati haciz koyduran alacaklıdır.

Haksız ihtiyati hacizden dolayı tazminat davası genel mahkemelerde normal bir tazminat davası gibi görülür. Görevli mahkeme genel kurallara göre belirlenir. Yetkili mahkeme genel kurallara göre davalı alacaklının yerleşim yeri mahkemesi haksız fiile ilişkin haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi ya da haciz kararını vermiş olan mahkemedir.

Haksız ihtiyati hacizden dolayı açılacak tazminat davaları, haksız fiil gibi 2 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre, ihtiyati haczin kaldırılması kararının kesinleşmesi (İİK m.264/f.5) veya hükümsüz kalması (İİK m.264/f.4) tarihinden itibaren işlemeye başlar.

İhtiyati Haciz Sürecinde Avukatın Önemi ve Hizmetlerimiz

İhtiyati hacizler, sıkı şartlara bağlıdır. Eksik veya yanlış bir başvuru, talebin reddine veya hak kaybına neden olabilir. Avukat olarak verdiğimiz hukuki danışmanlıkla, talebin şekil şartlarına uygun şekilde hazırlanmasını sağlamaktayız. İhtiyati haciz sürecinde verdiğimiz hizmetleri sırasıyla açıklamaktayız.

1. Hukuki Değerlendirme ve Danışmanlık

Avukat, alacaklının değerlendirmesini ve ihtiyati haczin gerekli olup olmadığını belirler. Bu değerlendirme:

  • Alacağın hukuki dayanağının incelenmesi,
  • Haciz şartlarının mevcut olup olmadığının belirlenmesi,
  • Alternatif hukuki yolların değerlendirilmesi gibi konuları içermektedir.

2. Başvuru Hazırlığı ve Dilekçe Yazımı

İhtiyati haciz işlemlerinde dilekçenin hukuka uygun, detaylı ve ikna edici bir şekilde hazırlanması çok önemlidir. Avukat:

  • Alacaklının alacağını onaylayacak belgeleri toplar ve düzenler.
  • Borçlunun mal kaçırma riski gibi somut gerekçeleri ortaya çıkıyor.
  • Kanun ve içtihatlara uygun bir dilekçe hazırlarlar.

3. Usule Uygun Hareket Edilmesi

Bu süreç, zamanlama ve usul kuralları açısından hassastır. Avukatın, işlemin doğru ve zamanında sunulmasını sağlar:

  • Yetkili ve görevli mahkemenin belirlenmesi,
  • Teminatın yatırılması sürecinin sürdürülmesi,
  • Gerekli belgeler eksiksiz olarak verilmektedir.

4. Mahkemede Temsil

Avukat, mahkeme tazminatında alacaklının haklarını savunmak ve talebinin kabul edilmesi için gerekli hukuki anlaşmazlıkları ve delilleri sunar. Hakimin kararına etki edebilecek unsurlar doğru bir şekilde dile getirir.

5. Kararın Uygulanması ve Takip Edilmesi

Kararı alıktan sonra, bu kararın icra müdürlüklerinde uygulanması gerekir.

  • Borçlunun malvarlığının belirlenmesi ve haczedilmesi süreci takip edilir.
  • Haciz işlemlerinin yasallaştırılmasını sağlar.
  • Borçlunun hukuka aykırı itirazlarına karşı önlem alır.

6. İtiraz ve Dava Süreçlerinde Temsil

Borçlu, bu haciz kararına itiraz edebilir veya kesin yatırarak kararı durdurmaya çalışabilir. Bu türler:

  • Avukat, alacaklının haklarını korumak için gerekli hukuki savunmayı yapar.
  • Haciz kararının devamı için dava açılır.

7. İcra Takibinde Destek

İhtiyati haciz, genellikle bir icra takibinin başlangıcını oluşturur. Avukat, haczedilen malların paraya çevrilmesi ve tahsilatın tahsilat süreçlerini yönetir.

Avukatsız Sürecin Riskleri

  • Başvuru sırasında usul hataları yapılabilir ve alacaklının talebi reddedilebilir.
  • Eksik veya yanlış belgeler nedeniyle alacaklı hak kaybına uğrayabilir.
  • Borçlunun itirazları karşısında etkili savunma yapılamayabilir.
  • Kararın icrası sırasında hak kaybı yaşanabilir.

Av.Aslı Arslantaş