+90 553 661 52 02 [email protected]

Evrakta sahtecilik (belgede sahtecilik), hukuki sonuç doğurabilecek belgeler üzerinde gerçek dışı bilgi ekleme, var olan bilgileri değiştirme veya sahte belge oluşturma fiillerini ifade etmektedir. Ceza hukuku alanı hapis cezası gibi ağır yaptırımlar içerdiği için avukatsız süreci yürütmek çok risklidir. Süreçte hukuki destek almak için bizimle irtibata geçebilirsiniz. Bu suç, toplum düzenini ve güven ilişkilerini zedelediği için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında ciddi yaptırımlara tabidir. Evrakta sahtecilik (belgede sahtecilik) suçunun, şartları şunlardır:

  • Evrakta sahtecilik, hukuki değer taşımayan belgeler üzerinde işlenemez. Örneğin, bir taslak veya boş bir form üzerinde sahtecilik bu suça girmez.
  • Belgenin yanıltıcı bir şekilde kullanılma amacı olması gerekmektedir.
  • Evrakta sahtecilik suçunun tespitinde bilirkişi incelemesi yapılmaktadır. Yazı, mühür, imza gibi unsurların sahte olup olmadığı adli tıp veya grafoloji uzmanları tarafından değerlendirmektedir.
  • Sahtecilik suçu teşebbüs aşamasında kalsa bile cezalandırılmaktadır.
  • Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçlar da işlenirse, faile birden fazla suçtan ceza verilmektedir.

Evrakta (Belgede) Sahtecilik Suçu

Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesinde ve 207.maddesinde düzenlenen evrakta (belgede) sahtecilik suçu, iki temel şekilde işlenmektedir. Evrakta sahtecilik suçu işlenen belgeler resmi belgeler ve özel belgelerdir. Resmi Belge, devlet kurumlarınca düzenlenen veya kamu görevlilerince oluşturulan belgelerdir. Örneğin nüfus cüzdanı, diploma, ruhsat. Özel Belge, gerçek kişiler arasında düzenlenen, hukuki sonuç doğurabilecek nitelikteki belgelerdir. Örneğin kira sözleşmesi, senet. Evrakta (Belgede) Sahtecilik Suçu yalnızca hukuki sonuç doğurabilecek belgeler üzerinde işlenmektedir.

EVRAKTA BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNUN CEZASI

Evrakta (Belgede) Sahteciliğin Cezası

Türk Ceza Kanununa göre evrakta (belgede) sahtecilik suçu, belgenin niteliğine göre farklı cezalar öngörmektedir. Bu suçun cezası, sahteciliğin resmi veya özel belge üzerinde yapılmış olmasına ve suçun niteliğine göre değişiklik göstermektedir.

1. Resmî Evrakta  (Belgede) Sahtecilik (TCK 204/1)

Evrakta (Belgede) Sahteciliğin Cezası belgenin resmi evrak olması halinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Resmî evrak, kamu görevlileri tarafından düzenlenen veya onaylanan, kamu otoritesine ait belgeler olarak tanımlanır. Örneğin nüfus cüzdanı, pasaport, tapu, ruhsat gibi belgeler resmî evraktır.

Resmî Evrakta  (Belgede) Sahtecilik Suçunun işlenmesi durumunda 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. (TCK 204/1) Eğer suçu işleyen kişi kamu görevlisi ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilmektedir.(TCK 204/2)

2. Özel Evrakta  (Belgede) Sahtecilik (TCK 207)

Evrakta (Belgede) Sahteciliğin Cezası belgeninözel evrak olması halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.  Özel evrak, kamu görevlileri dışındaki kişiler tarafından düzenlenen, ticari veya kişisel amaçlarla kullanılan belgelerdir. Örneğin, kira sözleşmesi, banka dekontu, makbuz.

Özel evrakta (belgede) sahtecilik suçunun cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer sahte belge kullanılarak maddi bir menfaat sağlanmışsa ceza artırılmaktadır.(TCK 207)

Evrakta (Belgede) Sahtecilik Şikâyete Tabi mi?

Evrakta (belgede) sahtecilik suçunun, şikâyete tabi olup olmadığı belgenin türü ve suçun niteliğine göre farklılık göstermektedir. O hâlde, Evrakta (belgede) sahtecilik suçunun resmi belgede işlenmesi halinde suç şikayete tabi değildir. Fakat Evrakta (belgede) sahtecilik suçunun özel belgede işlenmesi halinde suç şikayete tabidir.

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 204. maddesi kapsamında düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçu, re’sen (kendiliğinden) soruşturulan suçlardandır. Resmi Belgede Sahtecilik Suçu, şikâyete tabi değildir. Suç işlendiği öğrenildiği anda, savcılık tarafından otomatik olarak soruşturma başlatılmaktadır. Mağdur veya başka bir kişinin şikâyetine gerek yoktur.

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 207. maddesi kapsamında düzenlenen özel belgede sahtecilik suçu, şikâyete tabi bir suçtur. Suçun soruşturulabilmesi için mağdurun şikâyette bulunması gereklidir. Şikâyet süresi, mağdurun suçu ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 aydır. Eğer şikâyet başvurusu süresi içinde yapılmazsa, dava açılmamaktadır.

RESMİ EVRAKTA BELGEDE SAHTECİLİK

Resmi Evrakta (Belgede) Sahtecilik

Resmi belgede sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun kamu düzenini korumaya yönelik düzenlemeleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. TCK’nın 204. maddesinde ayrıntılı olarak tanımlanan bu suç, kamu düzenine zarar vermesi nedeniyle re’sen soruşturulan bir suçtur.

Türk Ceza Kanunu 204/1. maddesine göre;

‘ Madde 204- (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’

Bu sahteciliğin faili özel kişi olmalıdır. Burada görevi dışında hareket eden kamu görevlisi de özel kişi olarak kabul edilmektedir. Suçun maddi unsuru, taklit etmek veya değiştirmektir. Başka bir deyişle, kamu görevlisinin imzasını taklit etmek veya usulüne uygun şekilde düzenlenmiş resmi bir belgenin içeriğini değiştirmek ya da resmi belgeyi kullanmaktır. Suçun oluşması için belgenin kullanılmış olması gerekmemektedir.

Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği

Kamu görevlisinin resmî belgede sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 204/2. maddesi kapsamında düzenlenmiş olup cezası daha ağırdır. Bu suç, bir kamu görevlisinin görevini kötüye kullanarak resmî bir belgede sahtecilik yapması durumunda işlenmektedir.

Türk Ceza Kanunu 204/2. maddesine göre;

‘(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’

Bu fıkrada düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi durumudur. Buradaki “sahte olarak düzenlemek” ifadesi “taklit etmek” şeklinde anlaşılmalıdır. İlk bakışta anlaşılabilecek biçimdeki kaba taklit etmeler veya değiştirmeler suçun oluşması için yeterli değildir. Somut olayda sahtecilikten hiçbir özel zararın ortaya çıkmayacağı kanıtlandığında sahteliğin hukuken önemsiz olmaktadır.

TCK 204/2. maddesinde, ayrıca “gerçeğe aykırı belge düzenlenmesinin” de suç olduğu ve bu suçun yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebileceği düzenlenmektedir. Bu suç, taklit edilmemiş veya değiştirilmemiş belgenin, sadece yalan beyanları içerdiği için sahte olan bir belgenin varlığını gerektirmektedir.

Suçun maddi unsuru, görevi gereği bir belge düzenleyen kamu görevlisinin belgeye geçirmesi gereken hususları belgeye geçirmemesi veya değiştirerek geçirmesi yahut gerçek olmayan hususları gerçekmiş gibi belgelemesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Örneğin sanığın duruşmada hâkim tarafından sorgusu yapılırken ısrarla “önce bana katılan saldırdı, ben de ona karşılık vererek kendimi savundum.” demesine rağmen, hâkim tarafından bu beyanın tutanağa geçirilmemesi bu suça vücut vermektedir. Zira hâkimin bu ihlali belgenin amacı yönünden esaslı sayılan bir hususa ilişkindir.

Resmi Evrakta (Belgede) Sahtecilik Cezası

Suçun cezalandırılmasında, belgenin niteliği ve fiilin kim tarafından işlendiği önemlidir.  TCK’nın 204. maddesinde resmi belgede sahtecilik suçunun cezaları şu şekilde düzenlenmiştir:

Resmi belgede sahtecilik, kamu görevlisi olmayan bir kişi tarafından işlendiğinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. (TCK 204/1)

Kamu görevlisinin görevine dayanarak resmi belgede sahtecilik yapması durumunda 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. (TCK 204/2)

Sahte belge nedeniyle kamu zarara uğramışsa veya belge kamu güvenliğini ciddi derecede tehlikeye sokmuşsa, ceza ağırlaştırılmaktadır.

Resmi Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçunun Unsurları

Resmi Belgede (Evrakta) Sahtecilik, taklit etme veya değiştirmenin sonuçlandığı anda tamamlanmaktadır. Bununla birlikte, yalan veya gerçek olmayan beyanları içeren belge tamamlanınca suç tamamlanmış olmaktadır. Bu suça teşebbüs mümkündür. Suç, kasten işlenebilen bir suç olup kastın varlığı için sadece belgede sahtecilik yapmak bilinç ve iradesi yetmez. Ayrıca failin kendisine ait olmayan menfaatleri ihlal etmek bilincine de sahip olması gerekmektedir.

Önemli!

Suçun oluşması için belgenin kullanılmış olması gerekmemektedir. Bu suçta, yalan veya gerçek olmayan beyanları içeren belgenin tamamlanmasıyla suç oluşmaktadır.

3.1. Belge Unsuru

Resmi belgede sahtecilik suçunun konusu olan belge, mutlaka resmi belge niteliği taşımalıdır. TCK’ya göre resmi belge, bir kamu görevlisi tarafından, görevine uygun olarak düzenlenen ve hukuki bir sonuç doğuran yazılı belgeler olarak tanımlanmaktadır.

Resmi belge kabul edilen yazılı belge örnekleri:

  • Nüfus cüzdanı,
  • Pasaport,
  • Ruhsat,
  • Diploma,
  • Adli sicil kaydı gibi kamu kurumlarından alınan belgeler.

Bir belgenin resmi belge sayılabilmesi için:

  1. Belgenin bir kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş olması,
  2. Kamu görevlisinin görev alanı kapsamında hareket etmiş olması,
  3. Belgenin hukuki bir sonuç doğurma niteliği bulunması gerekir.

3.2. Fail ve Mağdur Unsuru

Resmi belgede sahtecilik suçu hem kamu görevlileri hem de kamu görevlisi olmayan kişiler tarafından işlenmektedir. Bu suç, kamu görevlisi tarafından işlendiği takdirde, suçun cezası daha ağır olur. (TCK 204/2) Kamu görevlisi olmayan bir kişi, resmi belgede sahtecilik yaptığında TCK 204/1 kapsamında cezalandırılmaktadır. Resmi belgede sahtecilik suçunun mağduru, suç nedeniyle zarar gören bireyler ya da kamu otoritesidir.

3.3. Fiil Unsuru

Resmi belgede (evrakta) sahtecilik suçu, aşağıdaki fiillerle işlenebilmektedir:

  • Gerçekte var olmayan bir resmi belgenin gerçekmiş gibi yaratılması.
  • Gerçek bir resmi belgenin içeriğinin değiştirilmesi ya da üzerinde oynama yapılması.
  • Sahte olarak düzenlenmiş ya da değiştirilmiş bir belgenin hukuki bir işlemde sunulması ya da kullanılması.

3.4. Manevi Unsur

Resmi belgede sahtecilik suçu, kasti bir suçtur. Yani, failin bilerek ve isteyerek hareket etmesi gerekir. Taksirle, dikkatsizlik veya ihmal yoluyla bu suç işlenemez.

3.5. Netice Unsuru

Resmi belgede sahtecilik suçunda netice, kamu güveninin zedelenmesidir. Belgenin hukuki bir işleme konu olması ya da aldatıcı bir etki yaratması yeterlidir.

ÖZEL EVRAKTA BELGEDE SAHTECİLİK

Özel Evrakta (Belgede) Sahtecilik Suçu

Özel belgeler, resmî belge niteliğinde olmayan ve kişiler arasındaki özel işlemleri belgelendiren yazılı belgelerdir. Örneğin, borç senedi, kira sözleşmesi, ticari defter kayıtları, makbuzlar, özel bir anlaşmaya dayalı evraklar.

Türk Ceza Kanunu’nun 207/1 maddesine göre;

 “Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi cezalandırılmaktadır.”

Türk Ceza Kanunu’nun 207/2 maddesine göre;

“Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılmaktadır.”

Suçun konusu özel belgedir. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki resmi belge sayılmayan bono, uygulamada özel belge olarak kabul edilmektedir. Örneğin, bir kişi borçlu olduğu halde borcunu ödemediğini belgelemek için sahte bir senet düzenlerse, bu özel belgede sahtecilik suçunu oluşturmaktadır. Başka bir örnekte, bir kira sözleşmesindeki tarihi değiştirerek daha erken ya da geç gösterilmesi de aynı suç kapsamında olmaktadır.

Özel Evrakta (Belgede) Sahtecilik Cezası

Özel Evrakta (belgede) sahtecilik suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Bununla birlikte, özel belgede sahtecilik suçu, mağdurun şikâyeti üzerine soruşturulmaktadır. Bunun yanında, özel belgede sahtecilik suçunun şikâyet süresi, mağdurun suçu öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Şikâyet olmaması durumunda savcılık soruşturma başlatamaz.

Özel Evrakta (Belgede) Sahtecilik Suçu Fail ve Mağduru

Suçun faili herhangi bir kimse olabileceği gibi kamu görevlisi de olabilmektedir. Suçun mağduru ise toplumu oluşturan tüm bireylerdir. Fiil, muayyen bir kişinin doğrudan zararına olarak işlendiği takdirde mağdur aynı zamanda bu kimsedir. Bununla birlikte, bu kişi kamu davasına katılma hakkına sahip olmaktadır.

Özel Belgede Sahtecilik Etkin Pişmanlık

Özel belgede sahtecilik suçu (TCK 207) bakımından, etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, genel hükümler çerçevesinde, belirli şartlar sağlanırsa failin cezasında indirim yapılmaktadır.

Etkin pişmanlık, bir suçun işlenmesinden sonra failin, işlediği suçtan dolayı pişmanlık duyarak zararları gidermesi veya suçun etkilerini ortadan kaldırmasıdır. Bu durumlarda cezada indirime gidilmektedir veya ceza tamamen ortadan kalkabilir. Eğer fail, mahkeme öncesinde veya soruşturma aşamasında sahte belgenin kullanımını durdurursa, belgeyi ibraz ettiği kişiyi yanılgıdan kurtarırsa veya doğan zararları tamamen giderirse, mahkeme bu davranışları failin lehine değerlendirip cezada indirime gidebilir.

Fail, sahte belgeyi kullanmadan önce yetkili mercilere başvurarak suçun işlenmesini önlerse, bu durum cezasızlık veya önemli bir indirim sebebi olarak değerlendirilebilir. TCK’nın 62. maddesi (takdiri indirim nedenleri) kapsamında, failin iyi niyetli davranışlarını değerlendirerek cezada indirim yapabilir. Cezada indirim yapılırken özellikle zararların giderilmesi, failin suçtan vazgeçmesi gibi unsurlar dikkate alınmaktadır.

Evrakta (Belgede) Sahtecilik Para Cezası

Evrakta (belgede) sahtecilik suçları, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 204 ve 207. maddelerinde düzenlenmiş olup, bu suçlar için temel yaptırım genellikle hapis cezasıdır. Ancak belirli durumlarda para cezası da uygulanabilir. Para cezası, özellikle özel belgede sahtecilik suçlarında sıkça gündeme gelmektedir. Resmî belgede sahtecilik suçunda hapis cezası temel cezadır ve doğrudan para cezası öngörülmemektedir. Ancak bazı durumlarda mahkeme, cezayı seçenek yaptırımlara çevirebilir:

Resmî belgede sahtecilik suçu işleyen kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Suç kamu görevlisi tarafından görev sırasında işlenirse, ceza 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Resmî belgede sahtecilik suçunda doğrudan adlî para cezası verilmez. Fakat Resmî belgede sahtecilik suçunda mahkeme, hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir. Bu durum genellikle suçun hafifletici unsurlar taşıdığı veya failin pişmanlık gösterdiği hallerde söz konusu olur.

Özel belgede sahtecilik suçunda ise hem hapis cezası hem de adlî para cezası seçenek olarak yer almaktadır. Özel belgede sahtecilik suçunda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilmektedir. Adlî para cezası, gün üzerinden hesaplanır ve mahkeme tarafından belirlenir. Failin ekonomik durumu dikkate alınarak günlük 20 TL ile 100 TL arasında bir miktar belirlenir. Örneğin, 300 gün adlî para cezası verilirse ve günlük tutar 50 TL olarak belirlenirse, toplam ceza 15.000 TL olmaktadır.

Hapis cezası, mahkemenin takdirine bağlı olarak adlî para cezasına çevrilebilir. Bu durum özellikle suçun ilk kez işlenmiş olması, suçun hafif nitelikte olması, mağdurun zararının giderilmesi gibi nedenlerle gerçekleşir. Hapis cezası 1 yılın altındaysa, para cezasına çevrilmesi daha olasıdır. Ancak resmî belgede sahtecilik gibi ağır suçlarda suçun para cezasına çevrilmesi genelde uygulanmamaktadır.

Başkasının İmzasını Taklit Etmenin Cezası

Başkasının imzasını taklit etmek, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre “sahtecilik suçu” kapsamına girmektedir. Taklit edilen imzanın kullanıldığı belgenin türüne (resmî veya özel belge) göre suçun cezası değişiklik göstermektedir. Eğer başkasının imzası resmî belge üzerinde taklit edilmişse, bu suç resmî belgede sahtecilik olarak değerlendirilmektedir. O hâlde, Başkasının İmzasını Taklit Etmenin Cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Başkasının İmzasını Taklit Etmenin cezası, bir kamu görevlisi tarafından işlenmişse, ceza 3 yıldan 8 yıla kadar çıkmaktadır.

İmza Taklit Suçu ve Cezası

İmza taklit etme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 204. maddesi kapsamında “resmî belgede sahtecilik” veya “özel belgede sahtecilik” olarak değerlendirilir. Cezalar, suçun işlendiği belgenin türüne ve niteliğine göre farklılık gösterir. O halde imza taklit edilmesi halinde belgenin özelliğine göre resmi belgede veya özel belgede sahtecilik suçu oluşmakta ve bu suçların cezası verilmektedir.


Resmi Belgede (Evrakta) Sahtecilik Yargıtay Kararları

T.C. YARGITAY 11.CEZA DAİRESİ 2017/1245 E. ,2018/10864 K. sayılı 24.12.2018 Tarihli kararı

  • TCK 204
  • TCK 207
  •  Suç vasfı ikiye bölünerek resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulamaz.

Özet: Sanığın, müştekinin kimlik bilgilerini taşıyan sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırdıktan sonra, bu şekilde sahte olarak düzenlediği sürücü belgesini kullanmak suretiyle araç kira sözleşmesi de imzaladığı somut olayda; eyleminin bir bütün halinde zincirleme biçimde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu oluşkturacağı gözetilmeden eylem ve suç vasfı ikiye bölünerek resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.

Sanığın, müştekinin kimlik bilgilerini taşıyan sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırdıktan sonra, bu şekilde sahte olarak düzenlediği sürücü belgesini kullanmak suretiyle araç kira sözleşmesi de imzaladığı somut olayda; eyleminin bir bütün halinde zincirleme biçimde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu oluşkturacağı gözetilmeden eylem ve suç vasfı ikiye bölünerek resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


T.C. YARGITAY 21.CEZA DAİRESİ 2016/1054 E., 2016/1819 K. sayılı 29.02.2016 Tarihli kararı

  • Sahte nüfus cüzdanında belgeye yapıştırılan fotoğraf üzerinde bulunması gereken soğuk mühür izi olmaması sebebiyle ortada resmi belge bulunmamaktadır.

Özet: Sanığın playstation kiralamak amacıyla suça konu renkli fotokopi yoluyla tamamen sahte olarak üretilmiş, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan nüfus cüzdanını müştekiye ibraz ettiği iddiasıyla açılan davaya ilişkin yargılama sonunda sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; suça konu olup aslı dosya içerisine getirtilen sahte nüfus cüzdanı üzerinde heyet olarak yapılan incelemede, belgeye yapıştırılan fotoğraf üzerinde bulunması gereken soğuk mühür izlerinin mevcut olmadığı cihetle, ortada belgede sahtecilik suçu bağlamında “resmi bir belge” bulunmadığından maddi unsur eksikliği nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat kararı verilmesi gerekir.

Sanığın playstation kiralamak amacıyla suça konu renkli fotokopi yoluyla tamamen sahte olarak üretilmiş, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan nüfus cüzdanını müştekiye ibraz ettiği iddiasıyla açılan davaya ilişkin yargılama sonunda sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; suça konu olup aslı dosya içerisine getirtilen sahte nüfus cüzdanı üzerinde heyet olarak yapılan incelemede, belgeye yapıştırılan fotoğraf üzerinde bulunması gereken soğuk mühür izlerinin mevcut olmadığı cihetle, ortada belgede sahtecilik suçu bağlamında “resmi bir belge” bulunmadığından maddi unsur eksikliği nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuş olması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.


Özel Belgede (Evrakta) Sahtecilik Yargıtay Kararları

T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ 2021/38066 E., 2022/1033 K. sayılı 24.01.2022 Tarihli kararı

  • TCK 207
  • Salt yalan beyanı içeren belge özel belgede sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturmaz.

Özet: Salt yalan beyanı içeren özel belge, açıklanan ve unsurları gösterilen özel belgede sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturmamaktadır. Sanığın, suça konu kaza tespit tutanağına katılanın kırmızı ışıkta geçtiğini yazmasını sağlayarak özel belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilen olayda; sanığın eyleminin içerik sahteciliği olarak kabul edilmesi gerektiği, içerik sahteciliğinde, TCK’nin 207. mad. özel belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesinde yer alan özel belgede sahtecilik suçunda, gerçeğe aykırı belge düzenleme olarak tanımlanan içerik (fikri) sahteciliğine yer verilmemiş, yalnızca, “belgeyi sahte düzenleme” hareketine yer verilmiştir. İçerik sahteciliğinde belgeyi düzenleyen olarak görülen kişi gerçek olduğu halde, belgenin içeriği gerçeğe aykırıdır. Maddede sadece taklit suretiyle sahte belge düzenleme veya gerçek bir belgede ekleme veya çıkarma suretiyle sahtecilik, başka bir deyişle maddi sahtecilik eylemlerine yer verilmiştir.

Maddenin gerekçesinde belgenin sahte olarak düzenleme hareketi açıklanırken; “özel belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte üretilmektedir” ifadesiyle de eylemin maddi sahteciliği kapsadığı belirtilmiştir. Buna göre salt yalan beyanı içeren özel belge, özel belgede sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturmamaktadır. Sanığın, suça konu kaza tespit tutanağına katılanın kırmızı ışıkta geçtiğini yazmasını sağlayarak özel belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilen olayda; sanığın eyleminin içerik sahteciliği olarak kabul edilmesi gerektiği, içerik sahteciliğinde, 5237 sayılı TCK’nin 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 24.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Av. Aslı Arslantaş