Alacak davası, bir kişinin bir başka kişinin olan borcunu ödememesi durumunda, alacaklının parasını aramak için başvurduğu yasal bir yoldur. Eğer borçlu kişi, borcunu ödememekte ısrar ediyorsa, alacaklı, Alacak Davası açarak bu borçları tahsil etmeye çalışmaktadır. Peki, alacak davası nedir, nasıl açılır ve bu süreçte nelere dikkat edilmesi gerekir? İşte bu soruların yanıtlarını ayrıntılı bir şekilde ele almaktayız. Süreçte hukuki bilgi ve destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Alacak Davası Nedir?
Alacak davası, borçlunun ödeme yapmadığı alacaklı tarafça açılan hukuki bir davadır. Bu dava, alacaklının mahkeme yoluyla aramasına imkan tanımaktadır. Borçlunun ödeme yapmaması nedeniyle haklarının korunması amacıyla açılan bu dava, hukuki sürecin bir parçasıdır. Alacak davalarında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Öncelikle alacak davasının belirli bir zaman aşımı süresi vardır ve bu sürenin dolması, davanın açılmasını engeller.
Alacak Davası Türleri
Alacak dava türleri, alacaklı ile alacaklı arasındaki anlaşmazlıklar için hukuki yollar belirlemektedir. O hâlde, alacak davaları alacağının borçlarını tahsil edebilmesi için kullanılan yasal bir mekanizmadır. Bu davalar, genellikle borçlunun ödeme yapmaması durumunda devreye girmektedir. Davanın türleri ise, davanın türü ve özelliklerine göre değişmektedir.
Alacak Davası Türleri Nelerdir?
Alacak davası türleri şunlardır:
- İcra Takibi Yoluyla Alacak Davası
- Asliye Hukuk Mahkemesinde Alacak Davası
- Ticari Alacak Davası
- Kıymetli Evrakla İlgili Alacak Davası
1. İcra Takibi Yoluyla Alacak Davası
İcra takibi, alacaklının borçluya karşı başvuru yapabileceği en hızlı ve etkili yöntemdir. Bu tür davalarda alacaklı, borçludan alacağını icra yoluyla talep eder. İcra takibi, borçlunun borcunu ödememesi halinde başlatılabilir ve borçluya belirli bir süre tanınabilir. Eğer borçlu ödeme yapmazsa, alacaklı, icra müdürü borçlunun mal varlıklarına el koyar.
İcra takibi, alacağın tahsil edilebilmesi için en sık tercih edilen yoldur. Bununla birlikte , borçlunun ödeme yapmaması durumunda, daha ayrıntılı bir dava süreci başlamaktadır.
2. Asliye Hukuk Mahkemesinde Alacak Davası
Asliye mahkemesinde alacak davası , genellikle icra takibi ile sonuç alınamadığı için başvurulan bir yöntemdir. Alacaklı, icra yoluyla tahsil etmek yerine doğrudan asliye hukuk mahkemesinde dava açabilir. Bu dava , borçlu ile alacaklı arasında daha kapsamlı bir çözüm yolu sunar. Asliye hukuk mahkemesi, alacaklının talebini ve uzmanlıklarını savunmalarını dinliyor. Dava sonucunda mahkeme bir karar verir.
Mahkemede yapılan işlemler, icra takibine göre daha ayrıntılı ve daha uzun sürmektedir. Ancak bu dava türü, daha karmaşık borç ilişkileri için tercih edilmektedir.
3. Ticari Alacak Davası
Ticari alacak davaları, ticari faaliyetlerden doğan borçların tahsil edilmesi için açılan davalardır. Yani, Ticari alacak davası , şirketler veya ticari şirketler arasında ortaya çıkan borç ilişkileriyle ilgili konuları içermektedir. Bu dava türü, özel olarak ticaretin düzenlendiği ticaret mahkemelerinde görülmektedir. Ticari alacak davaları, genellikle şirketler arasında yapılmış sözleşmeler veya ticari anlaşmalarla ilgilidir.
Ticari alacak davalarının avantajı, ticari işlemin daha hızlı ve etkin bir şekilde çözüme kavuşturulabilmesidir. Bununla birlikte ticari alacak davalarında da belgelerin doğru ve eksiksiz olması gerekmektedir.
4. Kıymetli Evrakla İlgili Alacak Davası
Kıymetli evrakla ilgili alacak davası , alacaklının, borçluya karşı elinde bulunan değerli evrakı kullanarak dava açması durumunda devreye girer. Bu dava türü, çek veya senet gibi belgelerle ilgili alacakların tahsilatının yapılmasını sağlar. Kıymetli evrak, genellikle çek, senet veya bono gibi belgeleri ifade eder. Bu evraklarda herhangi bir usulsüzlük olması, davanın seyrini etkilemektedir. Kıymetli evrak alacak davası, dava türlerine göre daha hızlı bir sonuç sağlamaktadır.
Alacak Davası Türleri Arasında Seçim Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Alacak davranışının türü, borçlunun ödeme yapmama durumu ve alacak miktarı gibi özellikler göz önünde bulundurulmalıdır. Öncelikle alacaklı kişi, alacağın türü ve borçlunun ödeme şekline göre uygun alacaklı miktarı seçmelidir. Örneğin , ticari alacak davaları, ticari sektörlerden doğan borçlar için en uygun seçimken, değerli evrakla ilgili alacak davaları, senet ve çek gibi belgelerle ilgili alacakları kapsar.
Bunun yanı sıra , alacaklı kişinin dava aktarım hızına verdiği önemin vermediği de bir faktördür. İcra takibi genellikle daha hızlı bir şekilde takip edilirken, asliye hukuk mahkemesinde alacak davasında daha uzun süreli erişim sağlanır. Ancak dava sürecinin uzun olması, alacaklı için daha sağlıklı bir çözüm anlamına gelmektedir. Çünkü icra takibi kesin bir yol değilken, mahkeme kararı kesin bir yoldur. Mahkemenin kararı kesin olursa artık alacaklının itiraz hakkı kalmamaktadır.
Alacak Davası Açma
İlk olarak alacaklı, borçluya olan tüm belgelerin toplanması gerekmektedir. Bu belgeler , alacak davalarının en önemli belirsizliklerini oluşturur. Alacaklı ise , borçlunun ödeme yapmadığını belgeleyebiliyorsa, dava süreci hızlanır. Ancak belgelerin eksik veya yanlış olması durumunda dava sürecinin uzaması mümkündür.
Alacak davası açılması için belirli bir süreç izlenmektedir. Sonuç olarak, alacak davası açma süreci şu adımlardan oluşur:
- Danışmanlık Almak : Alacak davasının açılmasından önce, uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak, davanın süreci ve olası risklerin neler olabileceği açısından önemlidir. Avukat, dava sürecinde izlenecek yolu belirler ve gerekli belgelerin hazırlanmasına yardımcı olur.
- Dava Dilekçesinin Hazırlanması : Alacak davasının açılması aşamasında, alacaklı bir dava dilekçesi hazırlarlar. Dilekçede, borçlu kişi hakkında tüm bilgi ve değerleri kanıtlayan belgeler yer almalıdır. Bu belgeler , fatura, ödeme makbuzu, sözleşme gibi her türlü yazılı delillerdir.
- Mahkemeye Başvuru : Dava dilekçesi, ilgili mahkemeye sunulur. Bu dava genellikle asliye hukuk mahkemesinde görülmektedir. Mahkeme, davayı sonlandırdıktan sonra tarafları çağırarak duruşma yapar.
- Duruşmalar ve Karar : Mahkeme, alacaklı ve borçluyu çağırarak savunmalarını dinler. Duruşmalar sonucunda, mahkeme alacaklıyı haklı görürse davayı kabul eder. Bu karar neticesinde alacaklı, alacağını icra yoluyla tahsil edebilecektir.
Alacak Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Öncelikle dava dilekçesinin doğru bir şekilde hazırlanması çok önemlidir. Dava dilekçesinde yer alan her şeyde bulunur, davanın seyrini gösterir. Alacak süreci sürecinde dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır. Bunun dışında , alacaklının elinde sağlam bir şekilde bulunmalıdır. Bu durumda eksik olması durumunda dava süreci uzayabilir veya davanın reddedilmesi olasılığı ortaya çıkar.
Ayrıca alacak davasında geçiş kelimelerinin kullanımı da oldukça önemlidir. Bu kelimeler, mahkemede yapılan savunmaların ve açıklamaların net bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Örneğin, “dolayısıyla”, “bu mantıksal”, “bunun yanında” gibi geçiş kelimeleri, hukuki metinlerde oldukça sık kullanılır. Bu kelimeler , kapasitelerini artırmaya yardımcı olur.
Alacak Davasında Zaman Aşımı
Alacak durumu ortaya çıkarken, bir diğer önemli husus ise aşımı süresidir. Zaman aşımı , alacaklı kişinin borcunu tahsil etmek için başvurabileceği süreyi ifade eder. Türkiye’de alacak davaları için zamanaşımı süresi genellikle 10 yıldır. Ancak, bu süre borç türüne göre değişebilir ve bazı miktarlar daha kısa olabilir. Bu nedenle , alacaklı kişi, borçludan alacağı olan durumu gözden geçirip, zaman aşımı süresi içinde dava açılmalıdır. Zaman aşımının dolması durumunda, alacak açıklığının açılması mümkün olmayacaktır.
Alacak Davasında İcra Takibi
Alacak durumu açılmadan önce, alacaklı kişi icra takibi başlatılabilir. İcra takibi, alacaklının borçludan alacağını icra yoluyla tahsil etmeyi başardığının bir göstergesidir. İcra takibinde , borçlu kişilerin borcunu ödemediği takdirde haciz işlemleri başlatılabilir. Bu süreçte alacaklının tutarı, hacizle tahsil edilmeye çalışılır. Ancak borçlu kişi bu süre boyunca karşı çıkarsa, dava sürecinin mahkemeye taşınabilir.
Alacak davasının açılmasından önce , uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak, doğru adımları atabilmek çok önemlidir. Alacak süreci süreci, belgelerin tam ve doğru olması, dava dilekçesinin eksiksiz hazırlanması ve aşımı süresinin dikkatli olması gerekmektedir. Ayrıca, geçiş kelimelerinin doğru kullanımı, dava sürecinin daha net ve anlaşılır olması yardımcı olur.
Eğer siz de bir alacak durumu açılmayı bırakırsa, hukuki danışmanlık alarak doğru bir yol haritası çizebilirsiniz. Unutmayın, onun dava süreci farklı ve uzman bir rehberlik, alacak davasının başarılı bir şekilde sonuçlanmasını sağlar.
Fatura Alacağı Nasıl Tahsil edilir?
Fatura Alacağınız var ve ödeme alamadıysanız, fatura alacağı nasıl tahsil edilir adım adım anlatacağız. Öncelikle Faturadaki bilgilerin doğru olduğundan emin olmalısınız. Yani, faturada alıcının adı, adresi, vergi numarası, tarih, fatura numarası, ürün/hizmet detayları ve toplam tutar gibi bilgilerin eksiksiz ve doğru olduğundan emin olun. Faturayı karşı tarafa göndermeniz gerekmektedir. Dolayısıyla, Faturayı alıcıyla mutabık kalınan yönteme göre iletin. Örneğin, e-posta, e-fatura sistemi veya fiziki teslim gibi. Eğer tüm girişimlere rağmen fatura borçlusu ödeme yapmadıysa Alıcıya noter aracılığıyla ödeme ihtarı gönderebilirsiniz. İcra Müdürlükleri aracılığıyla ilamsız icra takibi başlatabilirsiniz. Bu süreçte elinizdeki fatura ve alacak belgeleri oldukça önemlidir.
Eğer borçlu fatura alacağınız sebebiyle başlattığınız icra takibine itiraz ederse, bu takibi devam ettirmek için İtirazın İptali Davası açmanız gerekmektedir. İkinci bir yöntem olarak doğrudan icra takibi başlatmak yerine direk Alacak Davası da açabilirsiniz. Fakat icra takibi başlatmak daha kısa süreli sonuç getirdiği için önce icra takibi başlatmanızı tavsiye ederim. İcra takibi başlatma yolunu öğrenmek için ‘İcra takibi nasıl başlatılır?’ yazımıza göz atabilirsiniz.
Borç Verilen Para Nasıl Tahsil edilir?
Borç verilen parayı tahsil etmek için izlenebilecek yollar aşağıda sıralanmıştır. Bu süreçte, borcun hukuki durumuna göre hareket etmek ve gerekiyorsa profesyonel destek almak önemlidir. Öncelikle, eğer borç verirken yazılı bir belge düzenlediyseniz, bu belge tahsilat sürecinde elinizi güçlendirmektedir. Örneğin, senet, sözleşme veya dekont gibi. Borç verdiğiniz kişi borcunu ödemiyorsa öncelikle mesaj, e-posta veya resmi bir mektup göndererek borçluyu ödemeye davet edin. Bu belgeler ileride delil niteliği taşıyacaktır. Eğer borçlu ödememekte ısrar ediyorsa, noter aracılığıyla bir ihtarname gönderin. Bu ihtarname, borcun ödenmesi için resmi bir hatırlatma niteliği taşır ve gelecekte hukuki süreçte kullanılacaktır.
Borcunuzu tahsil edemiyorsanız, İcra Müdürlükleri aracılığıyla icra takibi başlatabilirsiniz. Bunun için yazılı belgelerinizin olması süreci hızlandırmaktadır. Elinizde belge yoksa “ilamsız icra takibi” başlatabilirsiniz. Fakat burada borçlu icra takibine itiraz ederse icra takibine devam edebilmek için İtirazın İptali Davası açmak gerekecektir. Eğer borç senet veya sözleşme gibi belgelerle güvence altına alınmışsa, doğrudan mahkeme aracılığıyla borcunuzu talep edebilirsiniz.
Borç Verdiğim Parayı Geri Alamadım Ne Yapmalıyım? Borç Verilen Parayı Almanın Yolları
İlk olarak dostane çözümleri deneyin; eğer sonuç alamazsanız hukuki yolları devreye sokabilirsiniz. Borç verilen paranın geri alınamaması, bireyler arasında en sık karşılaşılan problemlerden biridir. Bu durumda alacaklıların hem dostane yolları hem de hukuki süreçleri doğru şekilde izlemesi gerekir. Bu nedenle, Borç Verilen Parayı Almanın Yolları konusunda bilinçli hareket etmek, tahsilat sürecini kolaylaştırmaktadır. Bu makalede, borç tahsilatıyla ilgili etkili yöntemleri ele alacağız. Borç verdiğiniz parayı geri alamıyorsanız, aşağıdaki adımları izleyerek sorununuzu çözmeye çalışabilirsiniz.
Borçluyla iletişime geçerek ödeme durumunu öğrenin. Paranın geri ödenmesi konusunda anlaştığınızı ve vadenin geçtiğini hatırlatın. E-posta, mesaj veya mektup gibi yazılı bir hatırlatma gönderin. Bunlar ileride delil olarak kullanılmaktadır.
Borçluya noter aracılığıyla resmi bir ihtarname gönderin. Bu ihtarname, borcun ödenmesi için belirli bir süre tanır ve borçlunun niyetini ortaya koyar. İhtarnamenin bir kopyasını saklamayı unutmayın. Borç verdiğiniz parayı geri alamıyorsanız, aşağıdaki adımları izleyerek alacağınızı tahsil etmeye çalışabilirsiniz:
Eğer elinizde yazılı bir belge (senet, sözleşme, dekont) yoksa, İcra Müdürlüğü’ne başvurarak ilamsız takip başlatabilirsiniz. Borçlu ödeme yapmazsa mal varlığına haciz işlemi uygulanacaktır. Eğer borcunuzu gösteren bir belge varsa, bu belgelerle birlikte icra işlemini başlatabilirsiniz.
Borçlunun borcunu inkâr etmesi veya ödememesi durumunda, mahkemeye başvurarak alacak davası açabilirsiniz. Bunun için borcun varlığını kanıtlayan belgeler (senet, sözleşme, banka dekontu) gerekmektedir. Borç alacaklarında genel zaman aşımı süresi 10 yıldır.Eğer borç senetle verilmişse, zaman aşımı süresi 3 yıldır. Zamanaşımı süresi dolmadan dava açılması gerekmektedir. Aksi halde açılan dava reddedilir.
Av. Aslı Arslantaş